Yeni Forum
๑۩۞۩ Yeni.Forum.St'e hoşgeldiniz! ۩۞۩๑

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 112wqc

Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun.
Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Üye Olabilirsiniz...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Üye Girişi" bağlantısına tıklayın.
Üye değilseniz Yeni.Forum.St'i kullamaya hemen başlamak için lütfen
aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder"
tuşuna basın.

Yeni Forum
๑۩۞۩ Yeni.Forum.St'e hoşgeldiniz! ۩۞۩๑

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 112wqc

Forumumuzdan Tam Olarak Yararlanabilmek İçin Lütfen Üye Olun.
Sadece 10 Saniyenizi Ayırarak Forumumuza Üye Olabilirsiniz...

Eğer mevcut bir üyeliğiniz varsa lütfen alttaki "Üye Girişi" bağlantısına tıklayın.
Üye değilseniz Yeni.Forum.St'i kullamaya hemen başlamak için lütfen
aşağıdaki Kayıt Ol Butonuna Tıklayın üyelik formunu doldurun ve "Gönder"
tuşuna basın.

Yeni Forum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Yeni Forum

Yeni Forum

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Ziyeretçi Defteri  Dost Siteler  Giriş yap  İletişim  

 

 Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:00 pm

FOTOĞRAFLARLA TÜRK DEMOKRASİ TARİHİ


1923-1950 Yılları Arası,

CHP (İnönü) Dönemi


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0069



TELGRAF

Lozan Türk Delegasyonu Başkanı ve Dışişleri Bakanı İsmet Paşa Hazretlerine,

Millet ve hükümetin zat-ı âlilerine tevcih etmiş
olduğu yeni vazifeyi muvaffakiyetle tamamlamış bulunuyorsunuz.
Memlekete bir dizi faydalı hizmetten ibaret olan ömrünüzü bu defa da
tarihi bir muvaffakiyetle taçlandırdınız. Uzun mücadelelerden sonra
vatanımızın sulh ve istiklâle kavuştuğu bugünde parlak hizmetiniz
dolayısıyla zât-ı alinizi, muhterem arkadaşlarımız Rıza Nur ve Hasan
Beyleri ve mesainizde size yardım eden bütün delegeleri müteşekkirâne
tebrik ederim.


(Ankara; 24 Temmuz 1923 Gazi Mustafa Kemal TBMM Başkanı
Başkomutan-Atatürk'ün Lozan Anlaşması sonrasında İnönü'ye yolladığı
telgraf)




Alıntı:
Lozan Konferansı 20 Kasım 1922’de İsviçre'nin Lozan (Lausanne) kentinde
başladı. Türkiye'yi İsmet Paşa temsil etti. Bir ara görüşmeler kesildi.

Konferansın kesilmesinden iki hafta sonra İzmir İktisat Kongresi
toplandı (17 Şubat - 4 Mart 1923). İktisat Kongresi’nde önemli bir
karar alındı ve aşar kaldırıldı. Kongrede yeni iktisat devletinin
esasları tespit edilmeye çalışıldı. Batıya, Türk-Sovyet işbirliği ve
dostluğuna rağmen, Türkiye'nin kapitalist yoldan ayrılmayacağı mesajı
verildi.

23 Nisan 1923 tarihinde kesilen Lozan görüşmeleri tekrar
başladı.Yaklaşık 3-3,5 ay sonra 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması
imzalandı. Bu anlaşma bağımsız Türkiye'nin de ilanıydı. 'Türkiye'nin
idam fermanı' olarak nitelendirilen Sevr geçersiz sayıldı. Lozan
Antlaşması’nın önemini Mustafa Kemal şöyle açıklamıştır:

"Türk milleti aleyhine, asırlardan beri hazırlanmış ve Sevr
Muahedesiyle ikmal edildiği zannedilmiş büyük bir suikastın yıkılmasını
ifade eden bir vesikadır. Osmanlı tarihinde emsali görülmemiş bir
siyasi zafer eseridir."



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0070
Lozan Konferansı


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0071
Lozan Konferansı

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0076

İnönü - Churchill

Alıntı:
Lozan Anlaşması imzalandıktan sonra 1921 Anayasası’nda yapılan gerekli
değişiklikler kabul edilerek 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti
kuruldu. TBMM Reisi olan Mustafa Kemal oybirliğiyle Cumhurbaşkanı
seçildi. Mustafa Kemal, teşekkür konuşmasında "Türkiye Cumhuriyeti
mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır!" dedi. 1920'li yıllarda
cumhuriyet düzenleri ve demokrasi Avrupa'da ilerliyordu. Ancak bu
1930'larda yerini ırkçı, gerici ve baskıcı diktatörlüklere
bırakacaktır. Dünya büyük çalkantıların yaşanacağı yeni bir döneme
girecektir.

Bu dönemlerde genç Türkiye Cumhuriyeti’nde ise beş başbakan tarafından
sekiz hükümet kuruldu. Bu dönem aynı zamanda dünyanın da en çalkantılı
dönemini ifade eder. Çünkü bir büyük dünya savaşından çıkan insanlık
ikinci bir dünya savaşına girmiştir. 1Eylül 1939’da İkinci Dünya Savaşı
başlamış ve yaklaşık altı yıl devam etmiştir.

Birinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi İkinci Dünya Savaşı da genç
Türkiye Cumhuriyeti’ni ve değişim yaşayan Türk insanını derinden
sarsacaktır. Çünkü savaş dünyada olduğu gibi Anadolu’da da yokluk
demektir. Bu devirde Türkiye'de döviz vardır ancak mal almak mümkün
olamamaktadır... Çeşitli ülkelerle yapılan anlaşmalarla ülkeye kısıtlı
ölçüde mal gelebilmektedir. Talep çok, mal üretimi ve arzı ise
sınırlıdır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:01 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0074


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0075

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0077

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0079



Alıntı:
Bu dönemde ithalat yapılamadığından, fiyatları tutabilmek amacıyla
çeşitli kararlar alınır ve kanunlar çıkarılır. Milli Koruma Kanunu,
birkaç defa düzeltilir. En ağır cezalar konur. Buna rağmen karaborsanın
önüne bir türlü geçilemez. Bu arada yeni siyasal arayışlar da
başlamıştır...

1946 senesinde Celal Bayar, dört arkadaşı ile beraber Demokrat Parti’yi
kurar. CHP ile yeni kurulan DP arasında siyasi mücadele hızlanır. İşler
unutulurken, siyasi kavgalar başlar. Tek parti iktidarı zamanında
özellikle 1939 ve 1946 arasında halkın mahrumiyet içinde yaşamış
olması, 1950 seçimlerinde CHP’ye büyük ölçüde oy kaybettirirken, bu
DP'nin büyük çoğunlukla iktidara gelmesi anlamına da gelmektedir.

11 yıllık bu çalkantılı döneme hemen hemen İnönü damgasını vurmuştur.
İnönü'ye 26 Aralık 1938 tarihinde yapılan CHP'nin 4. Olağanüstü
Kurultayı'nda 'Milli Şef', 'Değişmez Genel Başkan' sıfatı verilir.
İnönü, daha sonra 'Milli Şef' olarak anılacaktır. Ayrıca bu Kurultay’da
bir süre önce hayatını kaybeden Atatürk 'Ebedi Şef' ilan edilecektir.

Bu dönemin dikkat çekici bir başka olayı da 'Yavuz-Havuz' davası olarak
da bilinen ve Türkiye'deki yolsuzluklar nedeniyle ilk kez Yüce Divan'ın
yolunun açıldığı dava olmuştur. Bahriye Bakanlığı, Fethi Okyar'ın
başkanlığındaki 3. Hükümet (22.11.1924-03.03.1925) döneminde 30 Aralık
1924’te kuruldu ve bakanlığa Cebelübereket (Osmaniye) Milletvekili
İhsan Bey (Eryavuz) getirilmiştir. Bakanlığa atanmadan önce de Yavuz
zırhlısının onarımı işiyle ilgilenen İhsan Bey, Enver Paşa’nın eniştesi
Ömer Nazım Bey ve Bilecik Milletvekili Dr. Fikret Bey (Onuralp) ile
şirket kurmuş ve hükümete birçok öneri götürmüştür.

İhsan Bey de Bahriye Bakanı olduktan sonra Yavuz’un onarım işini
Fransız Penoit Şirketi’ne verir. İhsan Eryavuz, Bahriye Bakanlığı
görevini, Fethi Okyar hükümetinin istifası (3 Mart 1925) üzerine, İsmet
İnönü'nün kurduğu hükümette (4. Hükümet 03.03.1925-01.11.1927) de
sürdürür. Bahriye Bakanlığı, 1927 seçimlerinden sonra İsmet İnönü
tarafından kurulan 5. Hükümet döneminde kaldırılır. İhsan Eryavuz'un
bakanlığı döneminde Penoit Şirketi’ne, hükümete bilgi vermeksizin
ayrıcalıklar tanıdığına ilişkin iddialar üzerine Başbakan İsmet
İnönü’nün, 18 Aralık 1927’de Malatya Milletvekili sıfatıyla verdiği
soru önergesiyle İhsan Eryavuz hakkında Meclis soruşturması açılır.

Tarihe "Yavuz-Havuz Olayı" adıyla geçen konuyu araştıran Meclis
Soruşturma Komisyonu, 13 Şubat 1928’de İhsan Eryavuz ve Dr. Fikret
Onuralp'in dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ve Divan-ı Ali'de (Yüce
Divan) yargılanmalarına karar vermiştir. Davayı 16 Nisan 1928'de
sonuçlandıran Yüce Divan, Dr. Fikret Onuralp'i dolandırıcılıktan 4 ay
hapis, 100 lira ağır para, İhsan Eryavuz'u da görevi kötüye
kullanmaktan ve rüşvet alma girişiminden 2 yıl ağır hapis ve iki yıl
memuriyetten men cezasına çarptırır. Dolayısıyla bu karar Yüce Divan’ın
Cumhuriyet döneminde verdiği ilk mahkumiyet kararı olmuştur.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0080

Atatürk-İnönü-Celal Bayar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:01 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0106

Başbakan Ali Fethi Okyar


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0085

Kazım Özalp TBMM Başkanı


I. İnönü Hükümeti Programı:


Alıntı:
"Muhterem Arkadaşlar Reisicumhur Hazretleri tarafından intihab-ı umdeyi
acianeme tevdi buyurulan vekilleri Meclis-i Ali’ce tasvip buyurmak
suretiyle ishar buyurduğunuz teveccühe Hükümet namına arz ve teşekkür
ederim. Hükümet, muvaffakiyetini daima Meclis-i Ali’nin müzaheret ve
itimadında istinat bularak ve ondan kuvvet alarak arayacaktır.

Arkadaşlar, takip edeceğimiz hareket, hutut-u esasiyesi itibariyle
bütün dünyaca malumdur. Mevki-i iktidarda ve mevki-i mesuliyette
bulunan ekseriyet fıkrasının millete arz ettiği ve milletin tasvip
ettiği umdeler ve Meclis-i Ali’nin inkişaf ve terakki için, huzur ve
müsalemet için öteden beri musırran iltizam ettiği esaslar; Cumhuriyet
Hükümeti’nin hattı hareketi olacaktır. Dahilde huzur ve emniyeti ve
terakki ve inkişaf temin etmek için Cumhuriyet Hükümeti, kemali azim ve
:-):-):-):-)netle kemali ısrar ve takip ile hareket edecektir.

Cumhuriyet Hükümeti’nin münâsebatı hariciyede üç sülesası Türkiye
Cumhuriyeti’nin mevcudiyetini ve temamiyetini sağlam tutarak menâfi-i
hayatiyesini gözönünden ayırmamak esası dahilinde müsalemeti, huzuru,
hüsnü münasebatı mümkün olduğu kadar tevsi ve teyit etmekten ibarettir.
Hem hudutlarımızla ve kendileri ile muahedatı imza edip safahatını
tatbik etmekte olduğumuz ve diğer taraftan ve henüz münasebata
girmediğimiz devletlerle samimi bir dostluk tesis için bütün
kuvvetimizi sarf edeceğiz. Göreceğimiz hüsnüniyete fazlasıyla mukabele
edeceğiz. Bu esaslar dahilinde Türkiye Cumhuriyeti menafi-i
hayatiyesini muhafaza etmek için son derecede dikkatli olacaktır.

Muhterem arkadaşlar, Meclis-i Ali’nin daima ishâr ettiği temenni ve
arzu ettiği netice sözden ziyâde iş yapılmasıdır. Cumhuriyet Hükümeti
sözden ziyâde iş yapmak fiiliyat ve tatbikat ile size ve milletinize
emniyet bahı olmak için bütün kuvvetini sarf edecektir. Şiarımız
faaliyet, gayret, iş yapmak arzusudur. Sizin müzaheretinizi istirham
ederim ki bu müzaheret tefiki ilahiye de vesile-i tecelli olacaktır."

(Başbakan İsmet İnönü, 1. İnönü Hükümeti Programı)


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0086
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:02 pm










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0088

İnönü-Atatürk

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0090

İnönü-Atatürk


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0089

İnönü Eskişehir Türk Kuşu'nda




Özel Sektör İstenilen Gelişmeyi Sağlayamadı

Alıntı:
1923-29 yılları arasında devlet özel girişimi teşvik etmek için yoğun
çaba harcamıştır. Bu amaçla yapılanların başında, devlet tekelleri
kurularak daha sonra bunların işletmesini özel sektöre devretmek
gelmektedir. Ayrıca bu dönemde, milli sanayii geliştirmek için Teşvik-i
Sanayi Kanunu ile birlikte çeşitli hammaddelerin ithalatını
kolaylaştıran gümrük tedbirleri alınmıştır. Milli bankalar kurulmuş (İş
Bankası, Tütüncüler Bankası ve Sanayi ve Maadin Bankası), İstanbul
Ticaret ve Tahıl Borsası açılmıştır. Bu dönemde anonim şirketlerin
kurulmaları da kolaylaştırılmıştır. Madenler ve sigara üretimi
devletleştirilerek milli üretime dönük bir biçimde işletilmeye
başlanmış, şeker fabrikaları için teşvik kanunu çıkartılmıştır. Ancak
bu dönemde, devletin en az düzeydeki müdahaleci tutumuna rağmen, özel
sektör istenilen gelişmeyi sağlayamamıştır.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0087


İnönü - Celal Bayar Bakırköy Bez Fabrikası'nda
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:02 pm

Yeni Dünya Düzenine Doğru

Alıntı:
Uluslararası ortamın hızla bozulduğu 1930’ların ortalarında Türkiye,
batı ve doğu sınırlarında birer güvenlik kuşağı oluşturmak için çaba
göstermiştir. 1934’te Balkan Antantı’nın (Türkiye, Yunanistan, Romanya,
Yugoslavya) ve 1937’de Sadabad Paktı’nın (Türkiye, İran, Irak,
Afganistan) kurulmasında öncü rol oynamıştır. 1936 yılında ise
Türkiye’ye stratejik Türk Boğazları üzerindeki egemenliğini iade eden
ve Boğazlardan geçişi düzenleyen Montrö Sözleşmesi imzalanmıştır.

2. Dünya Savaşı’nın başlamasından sadece 16 yıl önce kurulan Türkiye
Cumhuriyeti ilkelerine bağlı kalarak, son aylara kadar Nazi karşıtı
koalisyonun savaşmayan müttefikleri arasında yer alan Türkiye, savaşın
son döneminde yeni dünya düzeninde yerini alabilmek amacıyla Almanya’ya
savaş ilan etmiştir.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0092




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0094






Alıntı:
I. Bayar Hükümeti (01.11.1937-11.11.1938): 20 Eylül 1937'de İsmet
İnönü'nün 45 gün izin alarak başbakanlıktan ayrılması üzerine Başbakan
Vekilliği’ne getirilen Celal Bayar, İnönü'nün istifası ile boşalan
başbakanlığa, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından atandı. 8
Kasım 1937'de yapılan güvenoylamasına katılan 364 milletvekilinin
tamamı kabul yönünde oy kullandı. Atatürk'ün vefatı üzerine İnönü,
Cumhurbaşkanı seçildi. Yeni hükümetin kurulması için Bayar istifa etti.

II. Bayar Hükümeti (11.11.1938-25.01.1939): Hükümeti kurma görevi
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından İzmir Milletvekili Celal Bayar'a
verildi. 16 Kasım 1938'de yapılan güven-oylamasında kullanılan 342 oyun
tamamı kabul çıktı. Bayar'ın, parti divanında seçim kararı alınması
üzerine başbakanlıktan çekilmesiyle hükümet sona erdi.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0096

Başbakan Celal Bayar



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0097

Atatürk - Celal Bayar
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:03 pm

Savaş Ekonomisi


Alıntı:
Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı’nın başarılı uygulaması ve hedeflere
ulaşılması üzerine 1938 yılında İkinci Beş Yıllık Sanayi Planı
hazırlanmıştır. Bu planın uygulanacağı yıllarda II. Dünya Savaşı’nın
başlamış olması devletin savaş ekonomisine uygun bazı tedbirler
almasına yol açmıştır.

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0100

Celal Bayar Yurt Gezisinde

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0099

Celal BAYAR Halka Seslenirken


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0103

Cumhurbaşkanı Celal Bayar



Alıntı:
I. Saydam Hükümeti (25.01.1939-03.04.1939): Celal Bayar'ın istifasından
sonra hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından
İstanbul Milletvekili Refik Saydam'a verildi. 27 Ocak 1939'da yapılan
güvenoylamasında kullanılan 341 oyun tamamı kabul çıktı. Oylamaya 57
milletvekili katılmadı. Hükümet, 1939'da yapılan genel seçimler
nedeniyle sona erdi.

II. Saydam Hükümeti (03.04.1939-09.07.1942): Seçimler sonrasında oluşan
yeni parlamentoda hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı İsmet İnönü
tarafından yeniden İstanbul Milletvekili Refik Saydam'a verildi. 424
üyeli TBMM'de 10 Nisan 1939'da yapılan güvenoylamasında 389 oy
kullanıldı. Kullanılan oyların tamamı kabul çıktı. 35 milletvekili
oylamaya katılmadı. Refik Saydam'ın görevi başında vefat etmesiyle
hükümet sona erdi. Saydam Hükümeti dönemine 18 Ocak 1940 tarihinde
çıkarılan Milli Koruma Kanunu damgasını vurdu. Çünkü böylece bir 'savaş
ekonomisi' uygulamasına geçiliyordu.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0102

Başbakan Refik SAYDAM
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:03 pm

1950-1960 Yılları Arası,
DP (Celal BAYAR, Adnan MENDERES) Dönemi


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0116

Adnan Menderes




Demokrasiye Doğru Adım Adım

Alıntı:
İkinci Dünya Savaşı’nda demokrasiler arasında yer almış olan
Türkiye'nin, savaştan sonra iç politika bünyesinde esaslı bir gelişme
görülür. Milli Kurtuluş Hareketi'nin birinci bölümünü yurdu yabancı
kuvvetlerin istilasından kurtarmak teşkil eder. İkinci bölümü ise büyük
bir iç değişme, bir devrim hareketi olarak devam etmiştir. İkinci Dünya
Savaşı’ndan sonra Türkiye'de demokrasinin gelişmesi bu devrim
hareketinin devamından başka bir şey değildir.

Yüzyıllarca mutlak bir idare altında yaşadıktan sonra, milli egemenlik
sistemine geçmek kolay olmamıştır. Bu bakımdan Büyük Millet Meclisi
kurulduktan ve Cumhuriyet ilan edildikten sonra Büyük Millet
Meclisi’nin çalışmaları, bazı nedenlerle tek parti sistemine
dayanmaktaydı. 1924'te girişilen çok partili rejime çeşitli olaylar
yüzünden son verilmişti. Fakat İkinci Dünya Savaşı esnasında diğer
özgür demokrasilerle ilişki kurulunca siyasi bünyeyi daha demokratik
bir şekilde geliştirmek gerekti. Çünkü iki dereceli bir seçim ve tek
parti hakimiyeti bağımsız demokrasinin kurulmasına engeldi. Bu nedenle
savaş bitince çok partili sisteme geçmek zorunluluğu doğdu. Esasen
devrimlerimiz bu yolda bir gelişme için gereken ortamı hazırlamış ve
hür demokrasi fikrini milli bir dava olarak bilinçlendirmiştir.

Toprak Kanunu Meclis’te görüşülürken kuvvetli bir muhalefet grubu
belirmişti. Gerek Meclis’teki muhalif grup gerekse basın, Seçim
Kanunu’nun değiştirilmesini, çok partili bir rejime girilmesi tezini
savunuyorlardı. İktidarda bulunan Halk Partisi, Tek Dereceli Seçim
Kanunu'nu çıkardı.

1946'da, Büyük Millet Meclisi’nin sekizinci devresinde tek dereceli
seçim uygulandı. Yeni Seçim Kanunu ile gizli oy, açık tasnif sistemi
kabul edilmişti. O zaman kurulmuş olan Demokrat Parti, 64 milletvekili
ile Meclise girdi. Bu Meclis, 1950 yılında hukukçulardan meydana gelen
bir heyet tarafından hazırlanan "Yeni Seçim Kanunu"nu kabul etti.

1945'te Büyük Millet Meclisi’nde belirmeye başlayan muhalefet, zamanla
Meclis’te kuvvetli bir grup kurmayı başardı. Özellikle Toprak
Kanunu’nun görüşülmesi sırasında, iktidarı şiddetle eleştiren
muhalifler Halk Partisi’nden çekilmeye karar verdiler ve istifa ettiler.

Demokrat Parti’nin(DP) Kuruluşu:

Halk Partisi’nden istifa eden Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik
Koraltan, Fuat Köprülü aralarında anlaşarak 7 Ocak 1946'da Demokrat
Parti adıyla yeni bir parti kurdular. Demokrat Parti, az zamanda
faaliyet alanını genişleterek, kuvvetli bir muhalefet partisi haline
geldi. 15 Ekim 1951'de toplanan Üçüncü Büyük Kongre’de tüzük ve
programını yeniden saptadı.

Demokrat Parti’nin Programı:

Demokrat Parti, programının birinci maddesinde kuruluş amacını şöyle
belirtmekteydi: "Siyasi hayatımızın, birbirine karşılıklı saygı
gösteren partilerle idaresi lüzumuna inanan Demokrat Parti, Türkiye
Cumhuriyeti’nde demokrasinin geniş ve ileri bir anlayışla
gerçekleşmesine ve umumi siyasetin demokratik bir görüş ve zihniyetle
yürütülmesine hizmet maksadıyla kurulmuştur"

Diğer Partiler:

1945 yılından itibaren kurulan diğer partiler; Nuri Demirağ'ın kurduğu
"Milli Kalkınma Partisi", Mareşal Fevzi Çakmak, General Sadık Aldoğan
ve Hikmet Bayur'un kurdukları "Millet Partisi"dir. (1953'te kapatıldı)
Daha sonra bu parti kurucularından bazıları birleşerek 1954'te
Cumhuriyetçi Millet Partisi'ni kurdular. Bir de Türkiye Köylü Partisi
vardır.

1946'da yapılan seçimlerde altmış dört milletvekili çıkaran Demokrat
Parti, 1950 seçimlerine kadar Meclis’te muhalefet görevini yaptı.
1950’de Dokuzuncu Büyük Millet Meclisi devresi için yapılan seçim
sonucunda 487 milletvekilliğinden 408'ini Demokrat Parti, 69'unu
Cumhuriyet Halk Partisi, 1'ini Millet Partisi, 9'unu da bağımsızlar
kazandı. Böylece Demokrat Parti büyük bir çoğunlukla iktidarı ele aldı.

Dokuzuncu Büyük Millet Meclisi, 384 oyla Cumhurbaşkanlığı’na İstanbul
Milletvekili Celal Bayar'ı seçti. Celal Bayar Türkiye'nin üçüncü
Cumhurbaşkanı oldu. Celal Bayar da hükümeti kurma görevini Adnan
Menderes'e verdi.

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0117


Başbakan Adnan Menderes halkla
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:03 pm

Başbakan Adnan Menderes,Havalanında


Alıntı:
İnönü'nün çok partili döneme geçiş kararıyla birlikte, bu dönemde,
Celal Bayar’ın Cumhurbaşkanı ve Adnan Menderes’in başbakan olarak
iktidarları 10 sene devam etti. CHP iktidarı DP’ye devrederken, Merkez
Bankası’nda 280 milyon dolarlık döviz rezervi vardı. DP, ithalatı
serbest bıraktı. Bu yüzden bir çok mal, özellikle çeşitli markalarda
otomobiller, kamyonlar ve traktörler Türkiye'ye girmeye başlamıştır.
1954’te döviz rezervi sıfıra inmiş, karaborsa başlamıştır.

1954 - 1960 yılları arasında dünya piyasalarında istenen her malın
temini mümkün olurken, Türkiye'de döviz yokluğu yüzünden ithalat
yapılamadı. Gün geçtikçe karaborsa daha arttı, Milli Korunma Kanunu
yeniden canlandırıldı. Fakat bunlar hiç bir işe yaramadı. Doların resmi
fiyatı 2.80 TL iken karaborsa fiyatı 15.00 TL oldu. Ekonomi tamamen
sarsıldı(7 Eylül kararları). İş aleminde etik kurallar alt-üst oldu. 4
Ağustos 1958 tarihinde 'İstikrar Tedbirleri' getirildiyse de olumlu bir
sonuç alınamadı. Recep Peker, Menderes'i, aldığı kararlardan dolayı
TBMM kürsüsünden 'psikopat ruhun ifadesi' diye ağır bir dille
eleştirdi. Bayar'ı da halkı isyana kışkırtmakla suçladı. Bu eleştiriler
sonrasında DP'li milletvekilleri Genel Kurul salonunu terk ettiler.
İnönü olaya müdahale etti ve ortalık yatıştı. Ancak olaylar
durulmayacaktır...

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0118

Adnan Menderes - Celal Bayar




Alıntı:
1950 - 1960 yılları arasında Adnan Menderes, memlekette bir takım
yatırımların yapılması ve Türkiye’nin bir an evvel kalkınması için
büyük çaba gösterdi. Döviz yokluğuna rağmen, borç alınarak bir kısmını
özel sektörün gerçekleştirdiği birçok yatırım yapıldı. İstanbul’da imar
hareketleri başladı.

Ancak ekonominin bozulması, bu çalışmaların devamına fırsat vermedi.
Bütün müdahalelere rağmen ekonomik durum kötüye gittikçe, CHP daha sert
muhalefet yapmayı sürdürdü. Bir taraftan ekonomik sıkıntı, diğer
taraftan CHP/DP mücadelesi her şeyi unutturdu. Ortaya 'Vatan Cephesi'
çıkarıldı, tahkikat komisyonları kuruldu. 1960’ta sıkıyönetim ilân
edildi. Harp Okulu yürüyüş yaptı. Üniversite gençliği sokaklara döküldü.

27 Mayıs 1960’ta Silahlı Kuvvetler iktidarı ele aldı. General Cemal
Gürsel, Devlet ve Hükümet Başkanı olarak iş başına geçti. Durumdan
sorumlu olarak başta Celal Bayar ve Adnan Menderes olmak üzere, DP
milletvekillerinin hepsi tevkif edildi. Yassıada duruşmaları aylarca
sürdü. Sonunda, DP iktidarı tasfiye edildi.

Bu dönemin yine en dikkat çekici konularının başında bugün Türkiye'nin
AB üyeliğini dahi etkileyecek duruma gelen Kıbrıs sorununun baş
göstermesi gelir. Kıbrıs konusunda Türkiye'nin o dönemdeki iddiası
'Kıbrıs Türk'tür, Türk kalacaktır!' görüşüdür. 'Ya taksim ya ölüm!' ise
öne çıkan bir başka slogandır.

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0119

Adnan Menderes - Celal Bayar / Yurt Gezisinde



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0121

Celal Bayar ve Adnan Menderes yurt gezisinde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0123


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0122

Menderes temel atma töreninde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0127

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0125

Menderes meydan mitinginde halkla
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:04 pm










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0129

Menderes bir müzede


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0126



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0130

Bayar-Menderes yurt içi ziyaretlerde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0131

Menderes bir açılışı yaparken


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0132

Menderes çalışma odasında

Enflasyon Düşürülemiyor

Alıntı:
1950-1953 döneminde gerek tarımda gerekse sanayileşmede önemli
gelişmeler sağlanmıştır. Tarımın makineleşmesi, kredi imkanları ve
tarım için belirlenen yüksek fiyat politikası ile birlikte iklimin
elverişli olması, bu dönemde tarım üretimini artırmıştır. Aynı zamanda,
yabancı sermaye girişini kolaylaştırıcı uygulamalar, para arzının
artırılması, ithalatın sınırlandırılması ve dış krediler ile yardımlar
sayesinde de hızlı bir gelişme gözlenmiştir. Bu dönemde, büyük kamu
yatırımlarına ağırlık verilmiştir.

1954'den sonra plansız yatırımların yapılması nedeniyle artan ithalatın
finansmanında, dış yardımlara paralel olarak döviz rezervlerinin
kullanılması sonucu zorluklarla karşılaşılmıştır.

Bankaların tarım ve sanayi sektörüne açtığı kredilerin yükseltilmesi
yanında plansız yatırımların yapılması ve 1956 yılında Milli Koruma
Kanunu'nun yeniden yürürlüğe konulması sonucunda, fiyatlar üzerinde
suni bir baskı yaratılmış, enflasyon körüklenmiştir.

1958 yılında tekrar ekonomik istikrarı sağlamak için sıkı para ve
maliye politikaları ve ihracatı teşvik tedbirleri gibi bir takım
ekonomik tedbirler alındıysa da enflasyonist gidiş önlenememiştir.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0134


1950-1960 Yılları Arası, Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları ve Hükümetleri:

Alıntı:
I. Menderes Hükümeti (22.05.1950-09.03.1951): 14 Mayıs 1950'de yapılan
genel seçimler sonunda DP, tek başına hükümet kuracak çoğunluğu elde
etti. 22 Mayıs 1950'de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde İsmet
İnönü'nün yerine Celal Bayar bu göreve getirildi. Hükümeti kurma görevi
de Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından İstanbul Milletvekili Adnan
Menderes'e verildi. TBMM'de 2 Haziran 1950'de yapılan güvenoylamasına
katılan 282 milletvekilinin tamamı kabul yönünde oy kullandı. 192
milletvekili ise oylamaya katılmadı. Menderes, günün şartlarına göre
yeni bir kabine kurmak için istifa etti.

II. Menderes Hükümeti (09.03.1951-17.05.1954): Hükümeti kurma görevi
Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından İstanbul Milletvekili Adnan
Menderes'e verildi. 2 Nisan 1951'de yapılan güvenoylamasına katılan 396
milletvekilinin 346'sı kabul, 50'si ret yönünde oy kullandı. 73
milletvekili ise oylamaya katılmadı. Hükümet, 1954'te yapılan genel
seçimler nedeniyle sona erdi.

III. Menderes Hükümeti (17.05.1954-09.12.1955): Genel seçimler
sonrasında hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından
İstanbul Milletvekili Adnan Menderes'e verildi. TBMM'de 26 Mayıs
1954'te yapılan güvenoylamasına katılan 520 milletvekilinin 491'i
kabul, 27'si ret yönünde oy kullandı. 17 milletvekili oylamaya
katılmadı. Menderes, DP grubundaki reform isteklerinden kaynaklanan
huzursuzluk nedeniyle istifa etti.

IV. Menderes Hükümeti (09.12.1955-25.11.1957): Hükümeti kurma görevi
Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından İstanbul Milletvekili Adnan
Menderes'e verildi. 16 Aralık 1955'te yapılan güvenoylamasında hükümet
389 milletvekilinin desteğini aldı. Hükümet, 1957'de yapılan genel
seçimler nedeniyle sona erdi.

V. Menderes Hükümeti (25.11.1957-27.05.1960): Hükümeti kurma görevi
Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından İstanbul Milletvekili Adnan
Menderes'e verildi. 610 üyeli TBMM'de 4 Aralık 1957'de yapılan
güvenoylamasına katılan 536 milletvekilinin 403'ü kabul, 133'ü ret
yönünde oy kullandı. DP iktidarı, 27 Mayıs 1960'ta askeri müdahaleyle
sona erdi.

Adnan Menderes'in 5 hükümet kurduğu 1950-1960 yılları arasında TBMM Başkanlığı’nı Refik Koraltan yaptı.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0150

TBMM Başkanı Refik Koraltan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:06 pm

27 Mayıs 1960 sabahı Ankara Radyosu'ndan yapılan
bir anons, insanları bir anda heyecanlandırdı. Tek haberleşme aracı
olan devlet radyosundan evlere ulaşan anonsta ‘‘Bugün, demokrasimizin
içine düştüğü buhran ve en son müessif hadiseler dolayısıyla ve kardeş
kavgasına meydan vermemek maksadıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri,
memleketin idaresini eline almıştır’’ deniliyordu. Bu Türk halkının
ihtilalle ilk defa tanışmasıydı...



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0149

Menderes Meclis konuşması yaparken


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0152

Başbakan Adnan Menderes ve Bakanlar Kurulu



5 Yıllık Planlar

Alıntı:
Siyasi bunalımla birlikte 1960 yılında yeni bir Anayasa hazırlanarak,
uzun vadeli bir ekonomik planın yapılması çalışmalarına yeniden
başlanmıştır. Bunun için ilk önce 1960 yılında Devlet Planlama
Teşkilatı(DPT) kurulmuştur. Ayrıca, 1958 yılında alınan istikrar
önlemleri, 27 Mayıs 1960'tan sonra eskisinden daha sıkı bir biçimde
uygulanmaya devam etmiştir. 1962 yılında ise bir yıl süreli bir plan
hazırlanmış ve planın başarılı olması üzerine, bundan sonra, beş yıllık
planlar hazırlanmaya başlanmıştır.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0153

Adnan Menderes yabancı ülke temsilcileriyle










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0114

Celal Bayar yabancı ülke temsilcileriyle


Darbenin Ayak Sesleri (27 Mayıs 1960)

Alıntı:
1959 yılı iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkiler açısından son
derece gergin geçmişti. Bu gerginlik 1960'a girildiğinde bir türlü
yumuşatılamadığı gibi aksine daha da sertleşti.

7 Nisan'da DP Meclis Grubu bir bildiri yayımladı.

Bildiride CHP'nin ülkedeki bütün yıkıcı grupları çevresinde topladığı,
halkı, orduyu iktidara karşı ayaklanmaya kışkırttığı öne sürüldü. Bu
bildirinin ardından DP Meclis Grubu TBMM Başkanlığı'na muhalefetin
eylemlerinin soruşturulması için bir önerge verdi.

Önerge 18 Nisan'da Meclis'te büyük bir çoğunlukla kabul edildi. Buna
göre bir Tahkikat Komisyon'u oluşturulacak ve bu komisyon üç ay boyunca
muhalefetin ve basının eylemlerini soruşturacaktı.

Muhalefet ve basını soruşturmak için Tahkikat Komisyonu kurulması
ülkede geniş yankı yaptı. Komisyon görevine başlar başlamaz, Ankara ve
İstanbul'da öğrenciler protesto gösterileri düzenlediler. 26 Nisan'da
İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri baskıları protesto ederken, 28
Nisan'da da öğrenciler merkez binada bir toplantı düzenlediler.
Güvenlik güçlerinin toplantıya müdahale etmesiyle olay çıktı.

Üniversite içinde başlayan çatışma Beyazıt Meydanı'na taştı. Olaylar
nedeniyle Ankara ve İstanbul'da sıkıyönetim ilan edildi ve gece sokağa
çıkma yasağı kondu, ancak öğrencilerin gösterileri durmadı...

“28-29 Nisan gösterilerinden sonra bu kez DP yönetimi, 5 Mayıs günü
saat 05.00'te, Ankara'da Kızılay Meydanı'nda bir gösteri düzenlemeye
karar verdi.

Buna göre iktidar partisine mensup gençler, Kızılay Meydanı'nda,
Meclis'ten çıkıp Çankaya'ya gidecek olan Celal Bayar ve Adnan
Menderes'i alkışlayıp destekleyeceklerdi.

Ama iktidara karşı olan gençler de plandan haberdar oldular ve 555K
(5'inci ayın 5'inci günü saat 5'te Kızılay Meydanı'nda) parolasını
geniş bir öğrenci kitlesine duyurdular. 5 Mayıs günü iktidara karşı
olan gençler, Kızılay'a akın ederken, iktidarı destekleme amacıyla
Kızılay'a gelen DP yanlısı gençler azınlıkta kaldı.

Meydana gelen Bayar ve Menderes burada çok büyük protestolarla
karşılaştı. Hatta bazı göstericiler Menderes'i tartakladılar. Menderes
bir gazetecinin arabasına binerek meydandan güçlükle uzaklaştırıldı.

Ordu içinde de 10 yıllık DP iktidarına karşı alttan alta başlayan
hareket, protesto gösterileri sırasında kendini açıkça belli etmeye
başlamıştı. Özellikle 29 Nisan'daki gösteriler sırasındaki öğrenci-ordu
dayanışması dikkat çekiciydi.

Ankara'daki 5 Mayıs gösterilerinden iki gün önce de Kara Kuvvetleri
Komutanı Cemal Gürsel, Milli Savunma Bakanı Ethem Menderes'e bir mektup
göndermiş ve ülkenin içinde bulunduğu bunalımdan çıkış için bazı
önerilerde bulunmuştu.

21 Mayıs'ta bu kez Ankara'daki Harp Okulu öğrencileri iktidarı protesto
için bir gösteri yürüyüşü düzenlediler. Artık 'ok yaydan çıkmıştı'.
Gerginlik doruktaydı. Bu arada Başbakan Menderes, bir açıklama yaparak
Tahkikat Komisyonu'nu başlangıçta üç ay olarak öngörülen çalışmalarını
tamamladığını, raporun yakında Meclis'e sunulacağını kamuoyuna duyurdu.

Ancak bu açıklama darbecileri daha önce almış oldukları yönetime el
koyma kararından vazgeçirmedi. Geniş bir kesim de ordunun yönetime el
koymasını sabırsızlıkla bekliyor-du.

Menderes'in, Tahkikat Komisyonu'nun, CHP hakkında verilen önergeyle
ilgili çalışmalarını tamamladığını açıklamasından iki gün sonra 27
Mayıs 1960'ta başkanlığını Orgeneral Cemal Gürsel'in yaptığı ve Milli
Birlik Komitesi adı altında toplanan bir subay grubu, emirleri
altındaki askeri birliklerle birlikte Ankara ve İstanbul'daki bazı
önemli yerleri ele geçirdi ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına yönetime
doğrudan el koyduğunu açıkladı.

27 Mayıs sabahı, Silahlı Kuvvetler adına radyodan yayınlanan bildiride,
"Bugün demokrasimizin içine düştüğü buhran ve son müessif hadiseler
dolayısıyla ve kardeş kavgalarına meydan vermemek maksadıyla Türk
Silahlı Kuvvetleri memleketin idaresini eline almıştır" deniyordu.

Eskişehir'den dönmekte olan Baş-bakan Adnan Menderes, Kütahya yolunda
tutuklanarak Ankara'ya getirildi. Daha sonra Celal Bayar, hükümet
üyeleri ve DP'li milletvekilleriyle birlikte İstanbul'a, oradan da
Yassıada'ya gönderildi.

24 Eylül 1960'ta Yüksek Adalet Divanı kuruldu. Yüksek Adalet Divanı 14 Ekim'de Yassıada'da çalışmalarına başladı.

Tutuklular hakkında 17 dava açıldı: 6 -7 Eylül Olayları Davası,
Vinileks Şirketi Davası, Dolandırıcılık Davası, Arsa Davası, Ali Ipar
Davası, Değirmen Davası, Barbara Davası, Örtülü Ödenek Davası, Radyo
Davası, Topkapı Olayları Davası, Çanakkale Olayı Davası, Kayseri Olayı
Davası, Demokrat İzmir Davası, Üniversite Olayları Davası, İstimlak
Davası, Vatan Cephesi Davası, Anayasa'nın İhlali Davası.....

11 ay bir gün süren davalar 15 Eylül 1961'de sona erdi. Bu süre içinde
yargılanan Bayar, Menderes, Bakanlar Kurulu Üyeleri, DP milletvekilleri
ve Genelkurmay eski başkanı Rüştü Erdelhun'un da aralarında bulunduğu
toplam 592 sanıktan, 228'i hakkında idam cezası istendi.

Toplam 202 oturum yapılırken, binin üzerinde tanık dinlendi. DP'nin
önde gelenlerinden 31 sanık ömür boyu hapis cezasına çarptırılırken,
418 sanığa altı ayla 20 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezaları
verildi. 123 sanık beraat etti. Beş sanık hakkında dava düştü.

16 ay boyunca Yassıada'da kalan Adnan Menderes, hakkında açılan 6
davadan birinde beraat ederken, diğerlerinden mahkum edildi. Yüksek
Adalet Divanı Menderes'in de bulunduğu 15 kişiyi idama mahkum etti.

MBK bunlardan sadece Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü
Zorlu'nun kararlarını onayladı. 65 yaşını geçmiş olan Bayar ile oy
çokluğuyla ölüm cezasına çarptırılan öteki 11 sanığın cezaları ömür
boyu hapis cezasına dönüştürüldü.

Polatkan ve Zorlu'nun cezası 16 Eylül'de, Menderes'in cezası ise 17 Eylül'de infaz edildi.

38 kişiden oluşan Milli Birlik Komitesi üyelerinin 5'i general, 8'i
albay, 7'si yarbay, 10'u binbaşı ve 8'i yüzbaşı idi. Komite, izleyen
günlerde de Türkiye'nin siyasi yaşamına egemen oldu ve 25 Ekim 1961'e
kadar görevini sürdürdü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:07 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0135


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0136


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0137

Öğrenci ve halk hareketleri




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0139

60’lı yıllarda öğrenci ve halk hareketleri



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0113a

Türk Silahlı Kuvvetlerinin idareyi ele almasını anlatan gazete küpürü

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0143

Yassıada Mahkemeleri



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0144

Yassıada Mahkemeleri’ne halkın ilgisi


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0146

Yassıada'da açık görüş


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0142a

Yassıada’dan genel görünüm




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Mah2

Yassıada Duruşmaları




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Bellek_cizim04

"Ben idamdan korkmuyorum. Tarihe hırsız başbakan olarak geçirmek istiyorlar, bunu önleyiniz."



Adnan Menderes
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:07 pm

30.5.1960 - 12.3.1971 Arası

Milli Birlik Komitesi ve Sonraki Gelişmeler






Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0157
Orgeneral Cemal Gürsel





Alıntı:
Bu dönemde, dört başbakan tarafından dokuz hükümet kuruldu. Bu dönemin
dışında Cemal Gürsel Devlet Başkanı ve Başbakan olmakla beraber asıl
idare, ihtilali yapan Milli Birlik Komitesi’nin elindeydi. Kısa zamanda
bu işin böyle gitmeyeceği anlaşıldı. Kurucu Meclis’in hazırladığı 1961
Anayasası uyarınca, 1961 Ekim’inde genel seçimler yapıldı. CHP Genel
Başkanı İnönü, 20.11.1961’de AP ile ortak bir hükümet kurdu. Arkasından
İnönü ve Suat Hayri Ürgüplü başkanlığında oluşturulan koalisyon
hükümetleri görev yaptı.

1965 yılında yeni seçimler yapıldı. AP, iktidara geldi. Süleyman
Demirel, başbakan oldu ve muhtelif değişikliklerle Demirel Hükümetleri
12 Mart 1971’e kadar devam etti. Demirel, bu devirde tek parti hükümeti
kurduğu için bir hayli yatırım yaptı. Keban Barajı, İstanbul Boğaz
Köprüsü ve çevre yolları, Afşin-Elbistan Santrali, Aliağa Petro-Kimya
Tesisleri, İskenderun Demir Çelik Sanayii gibi teşebbüslere, bu dönemde
başlandı.









Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0158

Orgeneral Cemal Gürsel


1961 Anayasası ve Çift Meclisli Yapı

Alıntı:
27 Mayıs ihtilali ile ülke yönetimine el koyan askerî güç, yeni bir
anayasa yapmak için 'Kurucu Meclis' oluşturdu. Bir yıl içinde
hazırlanan yeni anayasa, 9 Temmuz 1961'de halk oyuna sunuldu.
Seçmenlerin yüzde 81'inin katıldığı oylamada, yeni anayasa yüzde 61,5
"Evet" oyu ile kabul edildi.

Böylece Türk tarihinde, ilk kez bir kurucu meclis anayasa hazırlamış ve bu anayasa halkoyu ile kabul edilmişti.



Uzmanlara göre 1961 Anayasası uzun ve ayrıntılı bir metindi. Ama önemli
yenilikler de getiriyordu. Millet egemenliğinin "yetkili organlar
eliyle kullanılacağı" hükmü ile ılımlı bir kuvvetler ayrılığı prensibi
yer aldı.

Yasama ve denetim yetkisi TBMM’nce; yürütme Meclisin içinden çıkmakla
birlikte ayrı bir organ olarak Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu’nca;
yargı yetkisi ise bağımsız mahkemelerce yerine getirilecekti.

Önemli değişikliklerden biri de TBMM'nin "Millet Meclisi" ve
"Cumhuriyet Senatosu"ndan oluşan "çift meclisli" bir yapıdan kurulması
idi. Ayrıca, yasaların Anayasa’ya aykırı olup olmadığını tespit etmek
üzere "Anayasa Mahkemesi" kurularak, yargısal denetime ağırlık verildi.

Temel hak ve özgürlükler, o güne kadar hiçbir Türk anayasasında
görülmemiş biçimde ayrıntılı olarak düzenleniyordu. Temel hak ve
özgürlüklerin sınırlanmalarına da sınırlar konuluyordu. Anayasa ayrıca
devlete pek çok sosyal ödevler yüklüyordu.

1961 Anayasası, 1971 yılındaki değişiklikleriyle birlikte 1980'de yapılan ikinci bir askerî darbeye kadar yürürlükte kaldı.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0161



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0160

Orgeneral Cemal Gürsel


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0162

Orgeneral Cemal Gürsel ve Kraliçe Elizabeth
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:08 pm

İhtilal Sonrası Gelişmelerin Seyri



Alıntı:
1960 ihtilalinin beyni konumundaki Tuğgeneral Cemal Madandoğlu,
liderliği Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel'e bıraktı.
Dağıtılan Meclis yerine yasama organı görevini üstlenen Milli Birlik
Komitesi, çeşitli rütbelerden 37 subaydan oluşuyordu. Orgeneral Cemal
Gürsel başbakan oldu. İhtilalciler bir yandan sivil yönetime geçme
çabalarını sürdürürken, bir yandan da kendi içlerindeki 235 generali
emekliye sevk etti. Bu karar ordu içinde karşıt görüşlü subayların
varlığını da ortaya çıkardı. 21 Ağustos’ta ise 3400 subay emekli
edildi. MBK üyesi Albay Alparslan Türkeş, ihtilalcilerle ihtilafa
düşünce Başbakanlık Müsteşarlığı görevinden alındı. Bunu, 13 Kasım'da
MBK'nın yaptığı yıldırım tasfiye izledi. MBK'nın başta Türkeş olmak
üzere 14 üyesi ilişikleri kesilip yurt dışına sürgün edildi. Bir yandan
kurulan yeni Meclis anayasayı görüşürken, bir yandan da Demokrat Parti
milletvekillerinin Yassıada duruşmaları süratle devam ediyordu. Kurucu
Meclis’in çıkardığı Anayasa 9 Temmuz 1961'de yapılan halkoylamasıyla
kabul edildi. 16 Eylül sabaha karşı Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri
Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın,
Yassıada'da idam edilmesi bütün dünyada büyük yankı yarattı. 15 Ekim'de
genel seçimler yapıldı. Ordunun müdahalesiyle Cemal Gürsel dördüncü
cumhurbaşkanı seçildi. 20 Kasım'da CHP-AP koalisyonu İsmet İnönü
Başbakanlığında oluşturuldu.




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0159

Orgeneral Cemal Gürsel - Alparslan Türkeş



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0167

Bakanlar Kurulu

27 MAYIS ASKERİ MÜDAHALE DÖNEMİ

Alıntı:
I. Gürsel Hükümeti (30.05.1960-05.01.1961): Milli Birlik Komitesi
Başkanı(MBK) Cemal Gürsel, MBK tarafından Başbakan olarak
görevlendirildiğini, herhangi bir siyasi partiye üye olmayanlardan bir
hükümet kurduğunu ilan etti. Hükümet için güvenoylamasına ihtiyaç
duyulmadı. Gürsel, demokratik gelişmelere uygun yeni bir hükümetin
kurulabilmesi için istifa etti.

II. Gürsel Hükümeti (05.01.1961-20.11.1961): Cemal Gürsel, Başbakan
olarak, kendisi dışında MBK üyesi olmayan-lardan oluşan yeni bir
hükümet kurdu. Güvenoylaması yapılmadı. Hükümet, 1961'de yapılan genel
seçimlere kadar sürdü.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0169

Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel konuklarıyla



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0170


İnönü ve Cemal Gürsel


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0172

Cemal Gürsel oy kullanırken


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0171

Cemal Gürsel basına açıklama yaparken









Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0176


İsmet İnönü ve eşi Mevhibe Hanım


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0177

İsmet İnönü ve eşi Mevhibe Hanım


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0178

İsmet İnönü ve Eşi Mevhibe Hanım


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0173

Başbakan İsmet İnönü oy kullanırken
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:11 pm

İsmet İnönü AP lideri Ragıp Gümüşpala ile


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0179

Ne düşünür...bilinmez...

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0184

İnönü, Başbakan Suat Hayri Ürgüplü ile


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0185

İsmet İnönü ve arkadaşları










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0188

İnönü İngiltere ziyaretinde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0186

İnönü satranç oynarken


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0187

İnönü, Dr. Fazıl Küçük, Fuat Sirmen ve İ. Sıtkı Hatipoğlu ile


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0189

İsmet İnönü - Hayri Ürgüplü


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0190

İnönü, ABD Başkanı Johnson ve eşleri

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0191

İsmet İnönü bir resepsiyonda




İsmet İnönü Fazıl Küçük ile


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0193

İnönü, Turhan Feyzioğlu ile Ankara Palas'ta


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0194


İnönü, Başbakanlık döneminde



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0195


İnönü, Başbakanlık döneminde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0196

İnönü Meclis genel Kurulunda


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0197


Bir toplantı esnasında.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0199


Başbakanlıkta toplantıda...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:13 pm

İnönü ABD dönüşünde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0204

İnönü-Sunay-Demirel


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0205

İnönü-Ecevit


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0206


İnönü - Sunay - Bozbeyli



İnönü ve Demirel Anıtkabir'de


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0203


İsmet İnönü ve Cemal Gürsel


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0156

Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0198

Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel ve Orgeneral Cevdet Sunay



Cemal Gürsel kutlamalarda


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0166


Cemal Gürsel TBMM'de


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0202


TBMM Başkanı Fuat Sirmen
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:13 pm










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0201

Başbakan Suat Hayri Ürgüplü


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0208






İktisâdi Kalkınma Ancak Hürriyet İçinde Gerçekleştirilebilir


Alıntı:
"Muhterem Milletvekilleri, Adalet Partisi; Anayasamızın teminât altına
aldığı bütün temel hak ve hürriyetleri, milli müesseselerimizi
korumayı, Türk milletine huzuru, refahı, saadeti, affı, müsamahayı ve
kardeşliği vaat ederek iktidara gelmiş bulunmaktadır. Hiç şüphe yoktur
ki her hükümetin başlıca görevi olan bu vecibeler ve Türk Milleti’nin
en tabii hakkı olan bu nimetler; ancak hep birlikte göğüsleyeceğimiz
gayret ve fâaliyetler neticesinde elde edilebilir. Biz, bir intikal
devrinin mübalâğalı, tezatlı, kırıcı hadiselerinin bütün tesirleri ve
neticeleriyle kapanmış olduğuna yürekten inanmaktayız. Türkiye’de
aydınlık ve ümit dolu yeni bir devir başlamıştır. Bu devir, milli
müesseselerimizle birlikte parti ve zümre farkı gütmeden bütün
vatandaşlarımızın müşterek eseri olarak yaratılacak ve yaşayacaktır.

Hükümetimizin siyâsi alandaki başlıca gayreti, bu güzel neticeyi
istihsâl etmek, Türkiye'mizi içte ve dışta kuvvetli, istikrarlı,
iti-barlı bir hükümet, geleceğinden emin olarak yaşayan insanlarla dolu
bir ülke haline getirmek için gereken bütün tedbirleri almak olacaktır.

Muhterem Milletvekilleri,

İçinde bulunduğumuz şartların ve böyle bir devirde iktidar olmanın ne
kadar büyük bir ağırlık ve sorumluluk taşıdığına tamamıyla müdrik
bulunuyoruz. Vazifede başarıya ulaşmak için dayandığımız tek kuvvet;
büyük Türk Milleti’nin gösterdiği geniş güven ve eşsiz teveccühtür.
Ayrıca birlikte millet hizmetine girdiğimiz şu kutsal çatı altında,
beraber çalışmak imkânına kavuştuğumuz siyâsi partilerimizin; yapıcı
tenkitlerinden yerinde ikazlarından güç alacağımıza eminiz.

Engin bir demokrasi tecrübesiyle olgunlaşan büyük milletimizin
basiretli davranışı sayesinde, tam bir dürüstlük ve seviyeli bir
mücadele içinde geçen 10 Ekim seçimleri sonunda, Anayasamızın,
partileri, demokratik rejimimizin vazgeçilmez unsurları olarak
değerlendiren hükümlerinin siyâsi hayatımızda bütün şümulü ile
inikasını görmek, Türk demokrasi tarihinin en önemli ve pek şerefli bir
dönüm noktası olmuştur. Bu hususu şükran ve iftiharla belirtmeyi zevkli
bir vazife saymaktayız.

...

Sayın Milletvekilleri,

İktisâdi kalkınmamızın ancak hürriyet içinde gerçekleştirilebileceğine
inanıyoruz. Maddi ve iktisâdi alanda elde edilecek başarıların,
hürriyet ve adaletin hakim olduğu, medeni ve demokratik bir toplumda
gerçek değerini bulabileceği kanısındayız. İktisâdi kalkınma
gayretlerimizin hedefi; fert başına düşen geliri süratle artırma
yanında, zümreler ve bölgeler arasındaki dengeyi gerçekleştirme,
iktisâdi ve sosyal düzenimizin istikrarını koruyabilmedir. İktisâdi
kalkınma bahanesiyle fertleri siyâsi otoritenin birer kölesi haline
getiren onu, üzerinde fütursuzca işlenebilecek bir hammadde telâkki
eden totaliter düşünüşün şiddetle karşısındayız.

Bizim refah devleti anlayışımız kendi gerçeklerimizden ve tarihi
tecrübelerimizden mülhem bir düşünce ve metoda dayanmaktadır. Modern
Türk Devleti’nin yolu, 19’uncu yüzyıl kapitalizminin Batı aleminde bile
çoktan terkedilmiş metotlarından tamamen farklı olacaktır. Bu yol, aynı
zamanda, dogmatik sosyalizm ve komünizmin, milletlere neye mal olduğu
bugün daha iyi görülen ve girift meseleleri çözümde yetersizliği
tecrübelerle sabit katı inanç ve sisteminden de farklıdır. Bu
sebepledir ki toplumun hürriyetlerini, refah ve mutluluğunu her alanda
geliştirmek arzusu ile hareket eden hükümetlerin fertle Devleti
birbirinin karşısına koyarak değil, her ikisini birbirine yardımcı iki
varlık olarak gören bir zihniyetle çalışmaları lüzumuna inanıyoruz.”

(Başbakan Süleyman Demirel, 1. Demirel Hükümeti Programı’ndan)



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0209


Demirel Avcı ve Gürsel

I. Demirel Hükümeti (27.10.1965-03.11.1969): 1965 Genel Seçimleri
sonunda hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından
Isparta Milletvekili Süleyman Demirel'e verildi. 450 üyelik
parlamentoda 434 milletvekili oy kullandı. 252 milletvekili Demirel
Hükümetine kabul oyu verirken, 172 milletvekili red, 10 milletvekili
çekimser oy kullandı. Oylamaya 15 milletvekili katılmadı. Hükümet için
güvenoylaması yapılmadı. 1969 genel seçimleri nedeniyle hükümet sona
erdi.

II. Demirel Hükümeti (3.11.1969-06.03.1970): 1969 genel seçimleri
sonunda hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından
yine Isparta Milletvekili Süleyman Demirel'e verildi. 450 üyenin olduğu
parlamentoda 428 milletvekili oy kullandı. Oylamada 263 kabul, 165 ret
oyu çıkarken, 12 milletvekili oylamaya katılmadı. Başbakan Demirel 14
Şubat 1970'te, AP'li 41 milletvekilinin bütçe aleyhine oy vermesi ve
sonuçta bütçenin reddedilmesi üzerine istifa etti.





III. Demirel Hükümeti (06.03.1970-26.03.1971): Hükümeti kurma görevi
Cevdet Sunay tarafından Isparta Milletvekili Süleyman Demirel'e
verildi. 450 üye sayısının olduğu parlamentoda 404 Milletvekili
oylamaya katılırken, 232 milletvekili kabul 172 milletvekili red
yönünde oy kullandı. 45 milletvekili ise oylamaya katılmadı. Başbakan
Demirel 12 Mart muhtırası üzerine istifa etti.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0210

Cevdet Sunay - Süleyman Demirel


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0211

Başbakan Süleyman Demirel




Demirel AP Kongresinde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0213

Demirel bir mitingde


15 Yıllık Perspektif

Alıntı:
1963-1967 yılları arasındaki Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile
1968-1972 yıllarını kapsayan İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ekonomik
ve siyasi bunalımların sonunda istikrarlı bir büyüme hızı ve kalkınma
sağlanması amacıyla 15 yıllık bir perspektif içinde hazırlanmıştır. Bu
iki dönem içinde 10 adet yıllık program da uygulanmıştır. Bu 15 yıllık
perspektif içinde başlıca hedefler şöyle sıralanabilir:

- Yılda yüzde 7'lik bir büyüme sağlanması,

-İstihdam sorunun çözümlenmesi,

- Dış ödemeler dengesinin sağlıklı bir yapıya kavuşturulması,

- Her alanda yeterli sayıda ve üstün nitelikli bilim adamı ve teknik eleman yetiştirilmesi,

- Bu hedeflerin sosyal adalet ilkesiyle uyumlu bir biçimde sağlanması.

Bu hedefler çerçevesinde ele alınan Birinci Beş Yıllık Kalkınma
Planı’nın yürürlüğe konulmasıyla ithal ikameci sanayileşme de yeni bir
evreye girmiştir. Sıkı maliye ve para politikaları, kaynakların tam
olarak kullanılmasına ve en iyi biçimde tahsisine engel olan
enflasyonist ve deflasyonist eğilimlerin gelişmesini önleyecek biçimde
tespit edilmiştir. Kamu yatırımlarının, vergiler, kamu teşebbüslerinin
yaratacağı fonlar ve dış dünyadan sağlanacak kaynaklar gibi gerçek
tasarruflarla finanse edilmesi öngörülmüştür. Ayrıca, para ve kredi
politikaları, özel sektör yatırımlarının gerçek kişi ve kurum
tasarrufları ile finansmanını mümkün kılacak biçimde tespit edilmiştir.

Bu planın öngördüğü dönem sonunda Türk ekonomisinde şu gelişmeler
olmuştur: Sanayi için yıllık yüzde 12,3 gelişme hızı öngörülmüş, bu
oran yüzde 10,6 olarak gerçekleşmiştir. Dış finansman kaynaklarının
hedeflenen ölçüde sağlanamamış olması ve tarım kesiminin gelişiminin
büyük ölçüde hava şartlarına bağlı bulunması nedeniyle yüzde 7'lik
büyüme hızına ulaşılamamış, yılda ortalama yüzde 6,5 oranında büyüme
gerçekleştirilmiştir. Toplam yatırımların GSMH içindeki payı başlangıç
yılı olan 1963'te yüzde 18'e yükselmiştir. Kamu gelirleri artışı
olmakla birlikte öngörülen seviyeye ulaşılamamış; bu da kamu
harcamalarının kısılması sonucunu doğurmuştur. Ödemeler dengesi açığı
ise ihracatın düşünülen seviyenin üstünde gerçekleşmesi nedeniyle plan
hedefinin altında kalmıştır.

Bu plan döneminde yatırımları ve ihracatı teşvik amacıyla bazı kanunlar
çıkarılmıştır. Yatırımları teşvik amacıyla Gelir Vergisi Kanunu’na
eklenen bazı maddelerle kalkınmada öncelikli yörelerde daha yüksek
oranlarda yatırım indirimi uygulamasına başlanmış ve Vergi Usul
Kanunu’na eklenen bir madde ile hızlandırılmış amortisman yöntemine
geçilmiştir.

Ayrıca yatırımlarda kullanılacak hammaddelerin ithalatını
kolaylaştırıcı gümrük indirimleri gibi kolaylıklar sağlanmıştır.
İhracatı teşvik için ise ihracatta vergi iadesi uygulaması
başlatılmıştır.

1968-1972 yılları arasında uygulaması gerçekleştirilen İkinci Beş
Yıllık Kalkınma Planı’nın birinci plandan farkı çok kesimli olmasıdır.
Tarım, madencilik, imalat sanayi, inşaat, hizmetler ve kamu kesimi tek
tek ele alınırken, plan ulusal ve uluslararası kesim olmak üzere ikiye
ayrılmıştır. Bu planın amacı Türk ekonomisinde hızlı bir gelişme
sağlamak ve bu gelişmeyi sürekli hale getirmektir. Ayrıca, bu planın
birinci plandan farklı olarak sanayi sektörüne özel bir önem verdiği
görülmektedir. İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda sanayi sektörü,
ekonomik büyüme için "sürükleyici sektör" konumuna geçmektedir.

Bu plan döneminde, bir taraftan "ithalat" yerine "yerli üretim" ikame
edilirken, diğer taraftan "ara mallar" üretimi önem kazanmıştır.
Ayrıca, vergi iadesi, döviz tahsislerine öncelik tanınması gibi ihracat
teşviklerine önem verilmiş, ihracatçı birlikleri kurulmuştur.

Birinci ve ikinci planda öngörülen kalkınma hızları eşit olmakla
birlikte, Birinci Plan’da hizmetler kesimi için öngörülen kalkınma hızı
yüzde 7,2'den yüzde 6,8'e indirilmiştir. Her iki planda temel
sektörlerin payları öngörülen yönde gelişmekle birlikte beklenenden
daha düşük seviyede olmuştur. Yatırımların sektörlere dağılımına
bakıldığında, ikinci planın imalat sanayi, ulaştırma ve turizm
yatırımlarına ağırlık verdiği görülmektedir.

1971 - 1973 Yılları Arası


Siyasi Partilerin Uyarılma Dönemi




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0214

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay



Alıntı:

Bu dönemde dört başbakan tarafından 5 hükümet kuruldu... 12 Mart 1971
tarihinde Silahlı Kuvvetler yönetime yine müdahale etti ve Süleyman
Demirel’e çekilmesi tavsiyesinde bulunuldu. Demirel çekildi.
Partilerüstü Nihat Erim Hükümeti kuruldu.

Erim hükümeti döneminin en önemli olaylarından biriside Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın idam edilmeleri idi.

12 Mart Muhtırası'nın verildiği gün Süleyman Demirel Hükümeti istifa
etti. Bu Demirel'in ilk 'şapka eylemi'ydi. Bülent Ecevit de CHP'nin
Nihat Erim Hükümeti'ne üye vermesine tepki olarak CHP Genel
Sekreterliği görevinden istifa etti. Ecevit, 1972'de 35 yıldır CHP'nin
başında olan ve bir dönem Milli Şef olarak anılan İsmet Paşa'yı saf
dışı bırakarak CHP Genel Başkanı oldu. 26 Mart 1971'de kurulan Nihat
Erim Hükümeti ile ara rejim dönemi başladı. Erim'in kurduğu iki ayrı
hükümetin ömrü 11 ay sürdü. Arkasından Ferit Melen ve Naim Talu
Hükümetleri de beklenen başarıyı elde edemedi. Yakın tarih
araştırmacılarına göre 12 Mart Hükümetleri askerin siyasi sistem
içindeki yerini sağlamlaştırmaktan başka bir işlev görmediler. Çünkü
1969'da Süleyman Demirel tek başına iktidar olmuştu. 12 Mart'tan sonra
hiçbir parti tek başına çoğunluk sağlayamadı, dolayısıyla Türkiye,
1970'lerde, 12 Eylül'e kadar gidecek siyasal istikrarsızlık süreci
içine girdi.

Siyasi seçimler ise 1973’te yapıldı.




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Perin-10

Deniz Gezmiş




12 Mart Muhtırası ve Balyoz Harekatı


Alıntı:
Türkiye 12 Mart 1971'de ikinci bir askeri müdahaleye sahne oldu.
Nedenlerine gelince: 1961 Anayasası’nın getirdiği geniş özgürlükler,
sosyalist partilerin kurulmasına yeşil ışık yakılması, sendikalara
tanınan geniş haklar ve basın özgürlüklerinin nerdeyse sınırsız
kullanılmasıyla sosyal çalkantılar olarak sıralanabilir.

Nitekim tek başına iktidarda olan Başbakan Süleyman Demirel, Meclis’e
giren TİP'li milletvekillerinin aşırı muhalefeti, 1968 öğrenci
olayları, yabancı misyon şeflerinin kaçırılması gibi olayları önlemekte
güçlük çekince askerlerin verdiği bir muhtıra sonucu istifa etti.

Nihat Erim başkanlığında kurulan hükümet mevcut anayasayı lüks bularak
değiştirdi ve 'balyoz harekatı' ile gençlerin üzerine gitti.
Özgürlükleri askıya aldı. Böylelikle yakalanan gençlik liderlerinden
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:15 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0221

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay


1971 - 1973 Yılları Arası,
Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları ve Başbakanlar


Alıntı:
I. Erim Hükümeti (26.03.1971-11.12.1971): 12 Mart muhtırası nedeniyle
istifa eden Başbakan Süleyman Demirel'in yerine hükümeti kurma
görevini, Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, Kocaeli Bağımsız Milletvekili
Prof. Dr. Nihat Erim'e verdi. Erim, partiler üstü bir hükümet kurarak,
göreve başladı. 7 Nisan 1971'de yapılan güven oylamasında kullanılan
370 oyun 321'i kabul, 46'sı ret, 3'ü çekimser çıktı. 75 milletvekili
oylamaya katılmadı. Başbakan Erim, 3 Aralık 1971'de kabinesindeki 11
bakanın ayrılması nedeniyle istifa etti.

II. Erim Hükümeti (11.12.1971-22.05.1972): Hükümeti kurma görevi,
Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından 10 Ekim 1971'de
milletvekilliğinden istifa eden ve 14 Ekim 1971'de Kontenjan
Senatörlüğü’ne atanan Nihat Erim'e verildi. Erim, partiler üstü bir
hükümet kurdu. 22 Aralık 1971'de yapılan güven oylamasında kullanılan
349 oyun 301'i kabul, 45'i ret, 3'ü çekimser çıktı. 93 milletvekili
oylamaya katılmadı. 17 Nisan 1972'de Erim, sağlık nedeniyle istifa
etti. İstifa üzerine hükümeti kurma görevi Suat Hayri Ürgüplü'ye
verildi. Ancak Ürgüplü'nün hazırladığı hükümet listesi, Cumhurbaşkanı
Sunay tarafından 12 Mart Muhtırası’na uygun olmadığı gerekçesiyle
reddedildi.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0216

Başbakan Nihat Erim

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0217

Başbakan Ferit Melen



1971 - 1973 Yılları Arası,
Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları ve Başbakanlar

Alıntı:
Melen Hükümeti (22.05.1972-15.04.1973): Hükümeti kurma görevi
Cumhurbaşkanı Sunay tarafından Cumhuriyet Senatosu Van Üyesi Ferit
Melen'e verildi. Melen AP, CHP ve MGP'den oluşan bir koalisyon hükümeti
kurdu. 5 Haziran 1972'de yapılan güven oylamasında kullanılan 290 oyun
262'si kabul, 4'ü ret, 24'ü çekimser çıktı. 151 milletvekili oylamaya
katılmadı. 6 Nisan 1973'te Fahri Korutürk'ün Cumhurbaşkanı
seçilmesinden sonra Başbakan Melen, 7 Nisan 1973'te istifa etti.

1973 yılına kadar TBMM Başkanlığı’nı ise Sabit Osman Avcı yaptı.
Ardından TBMM Başkanlığı’na Kemal Güven seçildi. Güven'in TBMM
Başkanlığı 1977 yılına kadar sürdü.

Talu Hükümeti (15.04.1973-26.01.1974): Hükümeti kurma görevi,
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından Cumhuriyet Senatosu Kontenjan
Üyesi Naim Talu'ya verildi. Talu, AP ve CGP'den oluşan bir koalisyon
hükümeti kurdu. 26 Nisan 1973'te yapılan güven oylamasında kullanılan
357 oyun, 261'i kabul, 91'i ret, 2'si çekimser çıktı. 79 milletvekili
oylamaya katılmadı. Ekim 1973'te yapılan genel seçimler sonunda
hükümeti kurma çalışmaları başladı. Görevlendirilen CHP ve AP genel
başkanları hükümeti kuramadı. Bunun üzerine, hükümet kurulamadığı için
görevine devam eden Talu'ya hükümeti kurma görevi yeniden verildi.
Talu, CHP, AP ve CGP'yi bir araya getirmeye çalıştı. AP kabul
etmeyince, Talu 10 Ocak 1974'te istifasını verdi.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0218

Başbakan Naim Talu

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0219

TBMM Başkanı Sabit Osman Avcı


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0220

TBMM Başkanı Kemal Güven


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0222


Cevdet Sunay TBMM'de










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0225

Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay Avrupa Boks Şampiyonu Cemal Kamacı ile



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0226


Cevdet Sunay ve ailesi


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0227


Cevdet Sunay ve ailesi


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0228


Cevdet Sunay ve ailesi


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0230

Cevdet Sunay portakal bahçesinde
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:16 pm










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0236

Cevdet Sunay ve Kraliçe Elizabeth


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0237

Cevdet Sunay ve Süleyman Demirel Ürdün Kralı ile



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0238

Cevdet Sunay Etiyopya gezisinde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0239


Cevdet Sunay Etiyopya gezisinde



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0240


Cevdet Sunay yurt gezisinde










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0242

Cevdet Sunay yurt gezisinde



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0244


Cevdet Sunay, Ford fabrikasında


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0247

Cevdet Sunay Keban Barajı temel atma töreninde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0248

Gediz depremi

1973 - 1980 Yılları Arası




Koalisyonlar Dönemi



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0249

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk




Alıntı:
Bu dönemde üç başbakan tarafından yedi hükümet kuruldu. Cumhuriyet
tarihinin en önemli ve en büyük sarsıntıları yaşandı, hiçbir parti,
iktidarı tek başına elde edemedi. Hükümet kurabilmek için ufak
partilerle bağımsız milletvekillerine, büyük ölçüde tavizler verildi.
Plan, program unutuldu, hesapsız ve savurganca yatırımlara yönelmeler
oldu.

Döviz olmadığı için çeşitli yollardan ithalat yapabilmek amacıyla
karaborsa transferlere girişildi. İş aleminin yasal düzeni yeniden
bozuldu. Yatırımlar için bir hükümetin verdiği kur garantisini diğer
bir hükümet geriye dönük olarak bozdu. Grevler, ekonomiyi ve çalışma
hayatını felç etti. Döviz ve petrol bulunmadığı için sektörlerin büyük
bir kısmı çalışamaz hale geldi. Bakanlardan bazılarının kararnameleri
aylarca imzalamamaları yüzünden bazı işler durdu. Bu devirde açılan
Tanzim Satış Mağazaları yarardan ziyade millete pahalıya mal oldu. Aynı
devirde Ortak Pazar’la ilişkiler beş sene müddetle donduruldu. Bu arada
Yunanistan, bundan yararlanarak Ortak Pazar’a katılma çabalarını
hızlandırdı ve Türkiye aleyhine çalışmalara başladı. Anarşik
hareketleri tertip eden iç ve dış düşmanların bu durumdan
faydalanmaları, ülkede her gün çeşitli olayların çıkmasına yol açtı.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0250

Cevdet Sunay - Fahri Korutürk

[center]Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0257


Alıntı:
Türkiye'de aynı yıllarda ayrılıkçı hareketler yüzünden günde ortalama
20 kişi ölüyordu. Huzur ve sükûn tamamen bozuldu. Can ve mal güvenliği
kalmadı. Gençlik, üniversite, öğretmenler ve memurlar arasında sağ-sol
çekişmeleri yaygınlaştı. Emniyet teşkilatının bünyesi ve morali tamamen
bozuldu. Polis teşkilatında bile bölünme oldu. Aylarca Cumhurbaşkanı
seçilemedi. Her gün radyo ve televizyonda parti başkanlarının
konuşmaları zorla halkla dinletilmek istendi.

Bu dönemde her şeye rağmen 24 Ocak 1980 tarihinde ekonomiye yeni bir
sistem getiren bir dizi düzenlemeler uygulandıysa da siyasi
istikrarsızlık sebebiyle başarılı bir uygulama yapılamadı. 1980
yılında, enflasyon yüzde 100’e ulaştı. Bu arada 1970’te ithal edilen
petrole 58 milyon dolar ödenirken, her sene artan fiyatlar yüzünden bu
miktar 2,5 - 3 - 3,5 milyar dolara vardı. 1973 yılında petrole
getirilen aşırı zam özellikle batı ekonomilerini büyük krize sürükledi.
Silahlı Kuvvetlerin Cumhurbaşkanına verdiği ikaz muhtırası da dikkate
alınmayınca, 12 Eylül 1980’de Silahlı Kuvvetler yönetimi ele aldı. Bu
iktidara geliş, 1960’dakinden farklı olarak, emir ve kumanda zinciri
içerisinde gerçekleştirildi. Beş kişilik bir Milli Güvenlik Konseyi
kuruldu.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0252
70’li yıllarda 1 Mayıs olayları



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0260
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve Başbakan Süleyman Demirel

[/center]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:18 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0267
Cumhurbaşkanı Korutürk’ün kabulleri .İnönü ile.



22 Yıllık Yeni Strateji


Alıntı:
Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı 1973-1977 yıllarını kapsamakta ve 15
yıllık uzun dönemli bir perspektifin üçüncü kısmını oluşturmaktadır.
Türkiye ile AT arasında 1963 yılında imzalanan Ortaklık Anlaşması’nın 1
Ocak 1973 tarihinde kanun olarak yürürlüğe girmesi ile birlikte gümrük
indirimlerinin gerçekleşmesi ve geçen on yıllık dönem içinde ulaşılan
sonuçlar ve karşılaşılan sorunlar, özellikle sanayide hedeflenen artış
hızının gerçekleştirilememesi, belirli bir yapısal değişikliği zorunlu
kılmıştır. Bu yüzden plan 15 yıllık bir perspektif içerisinde değil,
yeniden hazırlanan ve 22 yılı kapsayan yeni bir stratejinin ilk dilimi
olarak hazırlanmıştır. 1973-1995 yıllarını kapsayan bu yeni stratejiyle
ulaşılmak istenen başlıca hedefler şunlardır:

- GSMH'nin yılda ortalama yüzde 9 dolayında artması,

- Sanayinin milli gelir içindeki payının yüzde 23'ten yüzde 40'a
çıkarılması, buna karşılık tarım kesiminin payının yüzde 28'den yüzde
10'a indirilmesi,

- Toplam çalışanlar içinde sanayi kesiminin payının yüzde 11'den yüzde
22'ye yükseltilmesi, tarım kesiminin payının ise yüzde 60'tan yüzde
20'ye düşürülmesi.

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Plan döneminin belirgin niteliklerinden
birisi, başta altyapı olmak üzere, ekonominin darboğazlara girmesidir.
Bunun temelinde 1960-1973 döneminde kesintisiz büyümeyi sağlayan ithal
ikameci stratejilerin bulunduğu görülmektedir. İthal ikameci
politikalar dayanıksız tüketim mallarına (işlenmiş gıda ürünleri,
tekstil gibi) yönelik olduğu sürece büyüme devam etmiş, fakat
1960'ların ortalarından itibaren ithal ikameci politikalar dayanıklı
tüketim malları (taşıtlar, beyaz eşya...) ve ara mallar (çelik, rafine
edilmiş ürünler, petrokimya ürünleri...) hedef alındığında elde edilen
sonuçlar tatmin edici olmaktan uzak kalmıştır. Sınırlı iç piyasa ve
ihracata yönelmedeki yetersizlik, sermaye yoğunluğu daha yüksek
yatırımlardaki artış ve sınırlı kapasite kullanımları, büyüme hızının
sürdürülmesini gittikçe daha yüksek maliyetli hale getirmiştir.
1973-1974 yılları arasında dört katına çıkan petrol fiyatları
Türkiye'yi derinden etkilemiştir. Ardarda gelen hükümetler, birinci
petrol şokundan önce yavaşlama eğilimine giren ekonomik büyüme hızını
artırmak için, en azından başlangıçta, genişletici politikalar
izlemişlerdir. Kamu sektörü yatırımları hızla büyümüştür, ancak aynı
dönemde tüketim sınırlanamadığından, bu politika, reel olarak yüzde 8
gibi bir büyüme sağlanmasına rağmen istikrarsızlığa sebep olmuştur.

1970'lerin sonuna doğru ulusal tasarruflar ve yatırımlar arasındaki
uçurum genişlemiştir. İthalat, durgun ihracat karşısında hızla
büyümüştür. Kamu İktisadi Teşebbüslerinin dengesi çarpıcı bir şekilde
bozulmuştur. Bunun sonucunda bütçe açığı büyümüş ve enflasyonda hızlı
bir artış olmuştur. Cari işlemler dengesi önemli ölçüde açık vermiş, bu
açık 1977'de GSMH'nin yüzde 8'ine ve döviz gelirlerinin yüzde 92'sine
ulaşmıştır. Bu açıklar özel yabancı sermaye ve rezervlerle finanse
edilmiştir. Fakat bu yöntem, dış borçların artması, borçlanma yapısının
bozulması ve konvertibl döviz rezervlerinin azalması şeklinde üç alanda
kötüleşmeye neden olmuştur. Böylesine ekonomik dengesizlikler sonucunda
24 Ocak 1980’de Ekonomik İstikrar Kararları alınmıştır.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0262

Papa II. Jean Paul’ün Türkiye ziyareti


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0261



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0264


Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün Türk Sanatçılarını kabulü..



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0263

Türkan Şoray,Tarık Akan kabül töreninde..



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0268

Çankaya'da kokteyl..


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0265

Cumhurbaşkanı Korutürk, kabülde Sadri Alışık ile..










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0269

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk habercilerle



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0270


Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk Küba Büyükelçisiyle..



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0271


Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk TBMM Başkanı Osman Avcı ile



Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk törende


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0275

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk bir resepsiyonda


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0274

Bir seyahat Öncesi..










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0276

Fahri Korutürk TBMM Halkla İlişkiler Binası’nın temelini atarken


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0277

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk törenlerde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0279

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk Çankaya Camlı Köşk önünde eşiyle



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0282

Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk Başbakan Bülent Ecevit kabinesini kabulde..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:19 pm

1973 - 1980 Yılları Arası, Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları ve Başbakanlar


Alıntı:
I. Ecevit Hükümeti (26.01.1974-17.11.1974): Hükümeti kurma görevi,
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından Zonguldak Milletvekili Bülent
Ecevit'e verildi. Ecevit, CHP ve MSP koalisyon hükümetini kurdu. 7
Şubat 1974'te yapılan güven oylamasında kullanılan 373 oyun 235'i
kabul, 136'sı ret, 2'si çekimser çıktı. Koalisyon ortakları arasında
artan bunalım nedeniyle Başbakan Ecevit, 17 Kasım 1974'te istifa etti.

Irmak Hükümeti (17.11.1974-31.03.1975): Hükümeti kurma görevi Fahri
Korutürk tarafından Cumhuriyet Senatosu Üyesi Sadi Irmak'a verildi.
Irmak, CGP'den 4 milletvekilinin katıldığı ve Bakanlar Kurulu'nun diğer
üyelerinin tümü dışardan atanan bir azınlık hükümeti kurdu. 29 Kasım
1974'te yapılan güven oylamasında kullanılan 378 oyun 17'si kabul,
358'i ret, 3'ü geçersiz çıktı. 70 milletvekili oylamaya katılmadı.
Hükümetin güvenoyu alamaması üzerine Sadi Irmak istifa etti.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0281

Başbakan Sadi Irmak


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0284


Bakanlar : Erbakan, Demirel, Türkeş


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0283

Başbakan Bülent Ecevit ve kabinesi Çankaya’da

MİLLİYETÇİ CEPHE DÖNEMİ

Alıntı:
IV. Demirel Hükümeti (31.03.1975-21.06.1977): Hükümeti kurma görevi,
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından Isparta Milletvekili Süleyman
Demirel'e verildi. Demirel, AP-MSP-MHP-CGP'den oluşan bir koalisyon
hükümeti kurdu. (1'nci Milliyetçi Cephe Hükümeti) 12 Nisan 1975'te
yapılan güven oylamasında kullanılan 442 oyun 222'si kabul, 218'i ret,
2'si çekimser çıktı. 5 milletvekili oylamaya katılmadı. Hükümet,
1977'de yapılan genel seçimler nedeniyle sona erdi.

II. Ecevit Hükümeti (21.06.1977-21.07.1977): Genel seçimler sonrasında
hükümeti kurma görevi, Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından
Zonguldak Milletvekili Bülent Ecevit'e verildi. Ecevit'in kurduğu
azınlık hükümeti, güvenoyu alamadı. 3 Temmuz 1977'de yapılan güven
oylamasında kullanılan 448 oyun 217'si kabul, 229'u ret, 2'si çekimser
çıktı.




V. Demirel Hükümeti (21.07.1977-05.01.1978): Hükümeti kurma görevi,
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından Isparta Milletvekili Süleyman
Demirel'e verildi. Demirel AP-MSP-MHP'den oluşan bir koalisyon hükümeti
kurdu. (2'nci Milliyetçi Cephe Hükümeti) 1 Ağustos 1977'de yapılan
güven oylamasında kullanılan 448 oyun, 229'u kabul, 219'u ret yönünde
çıktı.

1978 yılının en dikkat çekici ve acı olayı Kahramanmaraş'ta patlak
veren olaydır. 22 Aralık 1978 tarihindeki bu olayı güvenlik güçlerinin
önleyememesi, olayların neredeyse bir iç savaş halini almasına sebep
oldu. Kimileri buna sağ-sol kavgası dedi, kimileri sünni-alevi
kaygısıyla endişelendi. Bazı görüşlere göre uzun süredir laikliğe
gereken özen gösterilmiyordu. Durum göstermişti ki tedhiş olayları
artık sadece gençlerle sınırlı kalmıyordu.






Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0285

Bülent Ecevit - Süleyman Demirel




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0280

Başbakan Süleyman Demirel ve kabinesi Çankaya'da..

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0287a

Başbakan Süleyman Demirel


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0286

Fahri Korutürk - Süleyman Demirel Anıtkabir Merdivenlerinde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0289

Cahit Karakaş-Süleyman Demirel-Bülent Ecevit

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0297



Alıntı:



CHP-MSP

"14 Ekim 1973 Seçimleri’nin sonuçları ve ülkemizin içinde bulunduğu
koşullar hükümet kurulmasını güçleştirmiştir. Yeni bir hükümet
kurulabilmesi yolundaki partiler arası temaslar ve çalışmalar üç aydan
uzun sürmüştür. Fakat öyle inanıyoruz ki bu güçlüklerin içinden
demokratik anlamda güçlü bir hükümet çıkmıştır. Bu inancımızın başlıca
dayanağı şudur:

Karma Hükümetimizi meydana getiren iki parti Cumhuriyet Halk Partisi ve
Milli Selamet Partisi hükümet görevini birlikte üstlenme kararını
vermeden önce aralarında her konuyla ilgili genişliğine ve derinliğine
görüşmeler yapmışlardır. Her alanda izleyecekleri politikaların
ilkelerinde ve doğrultusunda tam bir anlaşmaya varmışlardır. Bir karma
hükümet içinde temel konularda hatta bazı önemli ayrıntılarda ortaya
çıkabilecek tartışmaları geride hükümet kuruluşundan önceki aşamada
bırakmışlardır. Neleri yapacaklarında birleştikleri gibi neleri
yapmayacaklarında da birleşmişlerdir.

Bir partinin tek başına iktidar olduğu zaman yapacaklarından, yapmayı
tasarladıklarından bir başka parti ile hükümet ortaklığı kurarken bazı
fedakarlıklara razı olması doğaldır. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi ve
Milli Selamet Partisi’nin başlıca ekonomik sosyal ve siyasal sorunlarla
ilgili olarak görüşlerinin birleştirdiği noktalar yapmak zorunda
kaldıkları karşılıklı fedakarlıklarla kıyaslanamayacak kadar çoktur ve
önemlidir. İki partinin üzerinde birleştiği noktalar Türk toplumu için
yeni ve mutlu bir dönem başlatabilecek değerdedir. Şimdi kendini
programıyla yüce takdirlerinize sunan hükümet bu bakımdan tutarlı,
uyumlu ve etkin bir hükümet olabileceği, güçlü bir hükümet olarak görev
yapabileceği inancındadır.

...

Demokrasiyi benimsemiş bir toplumda geçerli olan birlik mutlaka
düşüncelerde ve çözümlerde birleşmekle değil düşüncelerdeki ve
çözümlerdeki ayrılıklara rağmen milletin mutluluğu, ülkenin esenliği ve
demokrasinin bütün kurallarıyla ve özgürlükleriyle işlerliği için iyi
niyetleri ve çabaları uyumlu kılmakla sağlanan birliktir.

İyi işleyen bir demokraside düşünce ayrılıkları, toplumu kargaşaya iç
düşmanlığa bunalımlara sürüklemez; tam tersine toplum yaşamını
zenginleştirir. Toplum yapısına canlılık kazandırır, her alanda
gelişmeyi ve ilerlemeyi hızlandırır. Devleti zayıflatmaz güçlendirir.
Milleti bölmez bütünleştirir.

Bu anlamda iyi işleyen bir demokrasinin temel koşulu olan geniş
görüşlülüğü eleştiriye tahammülü karşı düşüncelere saygıyı en başta
hükümet göstermelidir. Hükümetimiz buna kararlı olarak göreve başlıyor.
Buna kararlı olduğu için de programının temel unsurları arasında
rejimin sıkıntılı yıllarından arta kalmış kırgınlıkları ve kavgaları
tarihe gömecek geniş kapsamlı bir genel af çıkarma ve demokrasimizi her
bakımdan yüksek bir düzeye eriştirmek üzere düşünce ve inanç özgürlüğü
önündeki sınırlamaları kaldırma kararı yer alıyor.

...

Ekonomik ve sosyal kalkınma yolunda karşılaşılan güçlükleri ve
dengesizlikleri gidermek toplumumuzu bu güçlük ve dengesizliklerden
süratle ve en az zararla çıkacak biçimde mutlu ve müreffeh bir yaşama
düzeyine ulaştırmak ekonomik ve sosyal politikamızın temel hedefi
olacaktır.

Bu hedefin gereği olarak içinde bulunduğumuz zor dönemde izlenecek
ekonomik politikaların sosyal adalet ilkesine uygun olması dikkatle
gözetilecektir. Uluslararası ekonomik konjonktürün zorunlu kılabileceği
bazı fiyat ayarlamalarının geniş halk topluluklarını etkilememesi ve
hayatı pahalılaştırmaması için gelirlerle fiyatlar arasında sağlıklı
adaletli ve dinamik bir dengenin kurulmasına özen gösterilecektir.

Ekonomik ve sosyal yapıda kalkınmayı engelleyen her türlü sınırlamayı
kaldırma, toplumumuzun gelişmesinin temel dinamiklerini oluşturma,
ferdin ve toplumun yarınını teminat altına alma ve daha yüksek bir
refah düzeyine ulaştırma amacı ile hür ve demokratik düzen içinde
uygulamak üzere aşağıdaki tedbirler dizisini getirmekteyiz.

Hükümetimiz geçmişin kırgınlık ve acılarını giderecek karşılıklı
bağışlama ve hoşgörüye dayanan bir kardeşlik ortamının kurulmasını ilk
görev saymaktadır. Toplumumuzdaki iç barışı korumak üzere düşünce ve
inanç suçlarını da kapsayan bir genel af ile orman suçlarına ilişkin
affın gerçekleşmesini zorunlu görüyoruz.

Düşünce inanç ve ifade hürriyetlerinin ve diğer temel hak ve
hürriyetlerin Anayasanın gösterdiği yönde kullanılmasına engel olan ve
demokratik anlayışla bağdaşmayan hükümler bu hürriyetlerin varoluş
nedenlerine vücut veren ilkelerin ışığı altında gözden geçirilerek
düşünce, inanç ve ifade hürriyetlerini sınırlayan bütün kısıntılar,
kanunlarımızdan çıkarılacak basın hürriyeti her yönü ile teminat
altında tutulacaktır.

Adalet hizmetlerinin süratle külfetsiz bir şekilde ve adil ölçüler
içerisinde tahakkuku ve vatandaşın adalete olan inanç ve güveninin
pekleştirilmesi için gerekli hukuki tedbirler alınacaktır. Kamuya düzen
veren temel kanunlar bu amaçla gözden geçirilip tadil tasarıları
hazırlanacaktır.

...

Cumhuriyet Halk Partisi ile Milli Selamet Partisi’nin temel sorunlara
cesaretle inebilen bir programla Hükümet ortaklığı kurabilmiş olmaları
gerçek bir huzur döneminin de başlangıcı olacaktır.

Kimsenin birbirine kuşku ile bakmadığı bir huzur dönemi olacaktır bu.
Ayrı düşüncelerin barış içinde tartışıldığı ve yan yana yaşayabildiği
bir dönem olacaktır. Kimsenin kimseyi ezemediği bir dönem olacaktır.

Gençliğe kuşkuyla ve korkuyla değil, güvenle ve sevgiyle bakacağız.
Siyasal ve sosyal düşünceleri ne kadar ayrı olursa olsun gençlerimiz
çocuklarımız arasında kardeşliğin gerçekleşeceği sevginin yeşereceği
bir ortam hazırlamayı başta gelen ödevlerimizden biri sayacağız.
Böylece toplumsal barış ve huzur ilk filizlerini gençliğimiz içinden
verecektir.

(Başbakan Bülent Ecevit, 1. Ecevit Hükümeti Programı’ndan)



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0301
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:19 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0317

İhsan Sabri Çağlayangil, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0308


Başbakan Süleyman Demirel ve Genel Kurmay Başkanı Kenan Evren


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0313



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0311

2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün cenaze töreni

12.9.1980 - 31.12.1983 Arası
Yeniden Yapılanma Dönemi



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0320

Süleyman Demirel-Kenan Evren ve Bülent Ecevit

Alıntı:
24 Ocak 1980’de kabul edilen 'İktisadi İstikrar Tedbirleri'nin aynen
devamına karar verildi. İlk iş olarak, anarşinin önüne geçilmesine
çalışıldı ve Türkiye'de her gün daha fazla huzur ve sükun tesis edildi.
Grev hakkının suiistimali önlendi. İhtiyaç olan petrolü temin edecek
döviz sağlandı. Fabrikalar yeniden çalışmaya başladı. Danışma Meclisi
kuruldu. Anayasa bu Meclis’ten ve MGK’dan geçerek, millet oyuna
sunuldu. Cumhuriyet tarihinde görülmedik bir çoğunlukla Anayasa’ya
"Evet" denildi. Danışma Meclisi, parti ve seçim kanunlarını hazırlamaya
başladı. Alınan tedbirler sayesinde enflasyon yüzde 30 civarında
geriledi. Ancak sermaye piyasasının iyi işlemeyişi yüzünden kredi
faizleri yüzde 80-85’e kadar çıktı. Sanayi bundan dolayı bir hayli
sıkıntıya girdi. İnşaat ve otomotiv sektörlerinde büyük duraklamalar
oldu.

Bu arada emisyon da hızla arttı ve 1980 başında 183 milyar lirada
bulunan piyasadaki banknot hacmi, 1981’de 386 milyara ve 1982
Eylül’ünde 553 milyar liraya fırladı. Ayrıca esnek kur politikasına
geçilmekle de dolar fiyatı 70 liradan 190 liraya ulaştı.

Bu dönemde Ulusu Hükümeti (20.09.1980-13.12.1983) Türkiye'yi yönetti.
Emekli Oramiral Ulusu'ya hükümeti kurma görevi Devlet Başkanı,
Genelkurmay Başkanı ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Kenan Evren
tarafından verildi. Kurulan hükümet, 5 üyeli Milli Güvenlik
Konseyi'nden güvenoyu aldı. Hükümet, 1983'te yapılan genel seçimler
nedeniyle sona erdi. Ardından da Türkiye'de Özal'lı yıllar başladı.

1983 yılının en önemli olayı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin
kurulması olmuştur (15 Kasım 1983). KKTC'yi ilk ve tek tanıyan Türkiye
oldu.

Bu döneme damgasını vuran bir başka gelişme ise MGK tarafından bir
bakanın Yüce Divan'a sevkiydi. Gümrük ve Tekel eski Bakanı Tuncay
Mataracı; bakanlığı döneminde "rüşvet almak" iddiasıyla Milli Güvenlik
Kurulu (MGK) tarafından 23 Nisan 1981 tarihinde Yüce Divan'a
sevkedildi. Mataracı ve 21 arkadaşının yargılanmalarına 15 Haziran
1981'de başlandı. Yargılananlar arasında, Bayındırlık eski Bakanı
Şerafettin Elçi ile 'yeraltı dünyasının babalarından olduğu' bildirilen
Abuzer Uğurlu da yer aldı. Yargılama, 16 Mart 1982'de sonuçlandı ve
Mataracı 36 yıl ağır hapis ve 787 milyon 386 lira para cezasına
çarptırıldı. Davada, Şerafettin Elçi beraat etti, diğer sanıklara 10 ay
ile 6 yıl arasında değişen hapis cezaları ile çeşitli miktarda para
cezaları verildi.






Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0322

Kenan Evren ve Konsey Üyeleri










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0324

12 Eylül Dönemi TBMM’den bir görünüm



Alıntı:
12 Eylül

Her 10 yılda bir darbeye sahne olan Türkiye 1970’li yılları da sancılı
geçirdi. CHP'nin iktidarı kıl payı kaçırdığı 1974 seçimlerinden sonra
denenen koalisyonlar ve en önemlisi Kıbrıs müdahalesi, ülkeyi içte ve
dışta büyük sorunlarla başbaşa bıraktı. Bu dönemde hükümetlere ortak
olan MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve kurmaylarının dini
söylemleri, iç istikrarsızlık, ülkücü-solcu çatışması, solcu liderlere,
milletvekillerine, savcı ve hakimlere yönelik saldırılar, Çorum ve
Konya olaylarının peşpeşe patlak vermesi, Başbakan Demirel'i ikinci kez
koltuğundan edecekti. Askerler iyice huzursuzdular. Yaptıkları
uyarıların cevabını alamıyorlardı. On yıllık aradan sonra yine ihtilal
gündeme oturmuştu.

12 Eylül sabahı Ankara ve İstanbul sokaklarına bu kez tanklar inmişti.
Bu müdahale tüm ordu kademelerinde tam bir uyum içinde yaşama
geçiriliyordu.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren ve Kuvvet Komutanları ortak
hareketle ihtilali bu kez radyo ve televizyonlardan duyurmuşlardı. Tüm
siyasi partiler yine kapatılmış, liderleri ise gözlem altına
alınmışlardı. Siyasilerle birlikte binlerce genç ve yaşlı insan
mahkemelerde yargılandı; gene idamlar yaşandı. Liderler siyasetten
yasaklandı. Rafa kaldırılan 1961 Anayasası'nın yerine Danışma Meclisi
kurularak yeni bir anayasa gerçekleştirildi.

Evren'in referandumla Cumhurbaşkanlığına seçilmesinden sonra çok partili yaşama, ancak 1983 yılında geçilebildi.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0325







Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0328


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0336


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0327


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0326

Kenan EVREN

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0331

Turgut ÖZAL


Alıntı:
1980 yılından sonra MGK tarafından Devlet eski Bakanı İsmail Özdağlar,
'rüşvet almak' ve 'görevini kötüye kullanmak' iddiasıyla 15 Mayıs 1985
tarihinde Yüce Divan'a sevk edildi.

Özdağlar ile ilgili 1 Temmuz 1985'te başlayan yargılama, 14 Şubat
1986'da sona erdi. Davada, dönemin Başbakanı Turgut Özal da tanık
olarak dinlendi. Tanık ifadeleri ve dava kanıtlarını 'rüşvet' suçlaması
için yeterli görmeyen Yüce Divan, Özdağlar'ı "görevini kötüye
kullanmak"tan 2 yıl hapis ve 30 bin lira ağır para cezasına çarptırdı.

1983 yılı genel seçimler sonrasında Cumhurbaşkanı Kenan Evren, hükümeti
kurma görevini İstanbul Milletvekili Turgut Özal'a verdi. 24 Aralık
1983'te yapılan güvenoylamasında kullanılan 393 oyun 213'ü 'Kabul',
115'i 'Ret', 65'i çekimser çıktı. Hükümet, 1987'de yapılan genel
seçimler nedeniyle sona erdi. (I. Özal Hükümeti 13.12.1983-21.12.1987)

Genel seçimler sonrasında Cumhur-başkanı Kenan Evren, hükümeti kurma
görevini İstanbul Milletvekili Turgut Özal'a verdi. 30 Aralık 1987'de
yapılan güvenoylamasında, kullanılan 443 oyun 290'ı kabul, 153'ü ret
yönünde çıktı. Başbakan Özal'ın 9 Kasım 1989'da Cumhur-başkanı
seçilmesiyle hükümet sona erdi. (II. Özal Hükümeti,
21.12.1987-09.11.1989)


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0332

Kenan Evren- Turgut Özal
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:22 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0334
Başbakan Bülent Ulusu ve kabinesi


Alıntı:
24 Ocak Kararları (24 Ocak 1980)

Bu Programın ana hatları şu şekilde özetlenebilir: %32,7 oranında
devalüasyon yapılarak günlük kur ilanı uygulamasına gidilmiş, devletin
ekonomideki payını küçülten önlemler alınmış, KİT'lerdeki uygulamaya
paralel olarak tarım ürünleri destekleme alımları sınırlandırılmış,
gübre, enerji ve ulaştırma dışında sübvansiyonlar kaldırılmış, dış
ticaret serbestleştirilmiş, yabancı sermaye yatırımları teşvik edilmiş,
kar transferlerine kolaylık sağlanmış, yurt dışı müteahhitlik
hizmetleri desteklenmiştir. İthalat kademeli olarak libere edilmiş,
ihracat; vergi iadesi, düşük faizli kredi, imalatçı ihracatçılara ithal
girdide gümrük muafiyeti, sektörlere göre farklılaşan teşvik sistemi
ile teşvik edilmiştir. Dövize Çevrilebilir Mevduat (DÇM) uygulamasına
son verilmiş, döviz alım satımı serbest bırakılmış, döviz piyasası
üzerindeki kontroller kaldırılmış, faiz oranları serbestleştirilmiş ve
reel faiz politikası izlenmiş ve en önemlisi fiyat kontrol ve
sınırlamaları kaldırılarak piyasa kurallarının geçerliliği hedef
alınmıştır. İzlenen politikaların temel amaçları, Türkiye ekonomisini
değişen dünya şartlarına göre yeniden yapılandırmak, dışa açmak ve
dünya ekonomisi ile entegre ederek küreselleşme eğilimlerinin dışına
Türkiye'yi çıkarmamaktır. Bu politikalara bağlı olarak 1980 yılından
itibaren ekonominin dışa açılması sonucunda dış ticaret hacminin milli
gelir içindeki payı hızla artmıştır. 1980'de ihracatın GSMH'ye oranı
%4,2'den, 1997'de %13,5'e yükselmiştir. Uzmanlarca 24 Ocak 1980
ekonomik istikrar kararları ve daha sonra alınan önlemler yapısal
değişiklikler içermesi bakımından önceki istikrar programlarından
farklı olarak değerlendirilmektedir. Kısa dönemde alınan sonuçlara
değinmek gerekirse, 24 Ocak Kararları ile dış rekabete açık ekonomi
modeli kurulmuş, karşılaştırmalı üstünlükler gözden geçirilmiş, ihracat
artmış, ihracatta sanayi mallarının payı yükselmiş, yabancı sermaye,
işçi dövizleri ve turizm gelirleri artmış, artan ithalat talebine bağlı
olarak ticaret açığı büyümüş, kapasite kullanım oranlarında dikkat
çekici artışlar sağlanmış, reel faiz politikası çerçevesinde mevduatlar
yükselmiş, tekstil, inşaat ve hafif sanayi ihracatın lokomotif
sektörleri olmuştur. Altın ve döviz üzerindeki kontrollerin
kaldırılmasıyla para piyasasının bütün araçları ekonomi içindeki yerini
almış, borsa gelişmiş, enflasyon gerileme sürecine girmiştir.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0329

Kenan Evren ve Bülent Ulusu


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0335

Başbakan Bülent Ulusu





Alıntı:
Türkiye'nin Dünya Barışına Katkısı

Türkiye, 1970’lerle birlikte Avrupa’daki yumuşama döneminin yarattığı
olumlu ortamın etkisiyle Doğu Avrupa ülkeleri ve kuzey komşusu
Sovyetler Birliği’yle ilişkilerini geliştirme imkanı bulabilmiştir.

Avrupa’da, totaliter rejimlerin 1980’lerin sonları ve 1990’ların
başlarında çökmesi, Varşova Paktı’nın dağılması, Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği’nin parçalanması, yeni bağımsız devletlerin
ortaya çıkması, Almanya’nın yeniden birleşmesi ve çoğulcu demokrasi ve
serbest pazar ekonomilerinin yaygınlaşması gibi çarpıcı değişimler,
Doğu-Batı rekabetine ve iki kutuplu sisteme son vermiştir. Aynı zamanda
dünya, bölgesel istikrarsızlık ve çatışmalara yol açarak yeni bir
barışçıl dönemin başlamasına yönelik umutların ilk anda yarattığı
iyimserliğe gölge düşüren etnik milliyetçilik, yabancı düşmanlığı,
irredantizm, kökten dincilik ve uluslararası terörizm gibi yeni
güvenlik tehditlerinin ortaya çıkışına şahit olmuştur.

Türkiye, Soğuk Savaş sonrası dönemde, kendisini Avrupa’dan Orta Asya’ya
uzanan geniş bir coğrafi bölgenin, Avrasya’nın merkezinde bulmuştur. Bu
bölge, yeni bin yılda jeopolitik önemi artacak olan bir bölgedir.
Türkiye, demokrasi ve ekonomik kalkınma alanlarındaki deneyimini ve
bölge ülkelerinin büyük bir çoğunluğuyla arasında mevcut olan çeşitli
bağları kullanarak, bu ülkelerin dönüşüm çabalarında rol oynamıştır.

Bu çerçevede Türkiye, Soğuk Savaş sonrası dönemin ruhunu yansıtan ilk
başarılı örnek olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (KEİ)
kurulmasına öncülük etmiş, ayrıca, acil durumlar ve çevre afetleri gibi
“yumuşak güvenlik” sorunlarıyla mücade-lede devreye girmek üzere
Karadeniz’e kıyısı olan devletlerce tasarlanan Karadeniz Görev Gücü’nün
(BLACKSEAFOR) oluşumunda öncü rol oynamıştır. Öte yandan, Türkiye’nin
evvelce İran ve Pakistan’la birlikte kurmuş olduğu Ekonomik İşbirliği
Teşkilatı’nın (EİT) üye sayısı Türkiye’nin girişimiyle Afganistan,
Azerbaycan ve Orta Asya Cumhuriyetleri’ni kapsayacak şekilde
artırılmıştır.

Soğuk Savaş sonrası dönemde uluslararası barışı koruma faaliyetleri
önem kazanmıştır. Türkiye de Somali, Bosna-Hersek, Arnavutluk, Kosova
ve Gürcistan örneklerinde olduğu gibi pek çok barışı koruma ve uygulama
harekatına katılmıştır. Ayrıca, Afganistan’daki Uluslararası Güvenlik
Yardım Gücü’nün (ISAF-II) liderliğini üstlenmiş ve 2002 Haziran-2003
Şubat arasındaki dönemde bu güce yaklaşık 1400 kişilik bir askeri güçle
katılmıştır.

Halihazırda yaklaşık 220 kişilik bir askeri güçle ISAF’a destek vermeye
devam eden Türkiye, BM, NATO ve AB liderliğindeki çeşitli misyonlara
katılım ve destek suretiyle dünyadaki çeşitli barışı koruma
operasyonlarına katkısını sürdürmektedir.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0339

5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın cenaze töreni
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:21 pm

1983-1989 Yılları Arası
Özal ve ANAP'lı Yıllar



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0367

Başbakan Turgut Özal



Alıntı:
Turgut Özal, 20 Mayıs 1983 yılında Anavatan Partisi'ni kurdu. ANAP 1983
yılında büyük bir başarıyla seçimlerde oyların yüzde 45'ini alarak 211
milletvekili çıkardı. 1989'a kadar sürecek Özal dönemi böylece başladı.
1'nci Özal Hükümeti 24 Aralık tarihinde TBMM'den güvenoyu aldı.

ANAP 1984 yılı Mart ayında yerel yönetimlerde de iktidarı kazandı. 13
Nisan 1985'te yapılan ilk Büyük Kongre'de tekrar genel başkanlığa
seçilen Özal, 1987 yılında yapılan genel seçimlerde de 292 milletvekili
çıkararak TBMM'de çoğunluğu sağladı. 2'nci Özal Hükümeti 21 Aralık
1987'de açıklandı. 18 Haziran 1988'de yapılan ANAP'ın 2'nci Büyük
Kongresi sırasında Özal'a suikast girişiminde bulunuldu. Özal bu
saldırıda elinden yaralandı. Özal aynı gün tekrar oy birliği ile genel
başkanlığa seçildi. 1 Kasım 1987 yılı seçimlerinde ANAP'ın oyları yüzde
36'ya geriledi. Özal bir karar daha verdi ve Cumhurbaşkanlığına aday
oldu. 31 Ekim 1989 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci
turda aldığı 262 oyla 8. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya Köşkü'ne çıktı.
Özal, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğunda tarih 9 Kasım 1989'u
gösteriyordu. Çankaya günleri yaklaşık 3,5 yıl süren Özal, 17 Nisan
1993 tarihinde kalp krizinden hayata veda etti.

Başbakan Turgut Özal Cumhurbaşkanı seçilince, Başbakanlık görevinden
ayrıldı. Cumhurbaşkanı Özal, hükümeti kurma görevini, Erzincan
Milletvekili Yıldırım Akbulut'a verdi. 15 Kasım 1989'da yapılan
güvenoylamasında kullanılan 373 oyun 278'i kabul, 95'i ret çıktı. 73
milletvekili oylamaya katılmadı. 15 Haziran 1991'de yapılan ANAP Olağan
Büyük Kongresi'nde Mesut Yılmaz'ın ANAP Genel Başkanı seçilmesiyle
Akbulut, Başbakanlıktan ayrıldı. Hükümeti kurma görevi, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal tarafından Rize Milletvekili Mesut Yılmaz'a verildi. 5
Temmuz 1991'de yapılan güvenoylamasında kullanılan 418 oyun 265'i
kabul, 153'ü ret çıktı. 1991 erken genel seçimleri nedeniyle hükümet
sona erdi.


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0368










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0369
Başbakan Turgut Özal ve ABD Başkanı George Bush


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0385

Kenan Evren - Erdal İnönü - Turgut Özal



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0340

Başbakan Turgut Özal ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0342



Alıntı:
Özal ve ANAP

"... Muhterem milletvekilleri, 6 Kasım 1983 seçimleri ile Türkiye'de
yeni bir dönem başlamıştır. Bir defa daha milli iradenin tecellisi
neticesinde teşkil olunan Yüce Meclisimizin milli tarihimizde alacağı
yer her bakımdan çok mühim olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 60'ıncı
yılını idrak ettiğimiz 1983 yılı, inşallah Aziz Milletimizin yepyeni
bir kalkınma ve ilerleme hamlesinin başlangıcı olarak anılacaktır.

6 Kasım seçimlerinde Yüce Türk Milleti o yanılmaz sağduyusu ile
demokratik nizama olan inancını ve sahipliğini en güzel şekilde ortaya
koymuştur. Büyük Önder Atatürk'ün, 'Hakimiyet kayıtsız şartsız
milletindir" düsturu, değerinden bir nebze kaybetmeksizin
gönüllerimizde yaşamaya devam etmektedir.

Bu vesile ile Başkomutan Atatürk'ün çizdiği yoldan ayrılmayarak millet
iradesinin gerçekleşmesini sağlayan ve demokrasiye bağlılığını bütün
dünyaya bir daha ispat eden Türk Silahlı Kuvvetleri’ne huzurlarınızda
şükranlarımı sunuyorum. Hükümetimiz milliyetçi ve muhafazakar, sosyal
adaletçi, rekabete dayalı serbest piyasa ekonomisini esas alan bir
hükümettir.

Milliyetçilik anlayışımız, Anayasamızda ifadesini bulan, Türk
Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini,
Cumhuriyeti ve demokrasiyi koruyan bir muhtevaya sahiptir. Türk
Milletini, Türk Vatanını ve Türk insanını sevmeden, benimsemeden, Türk
Devleti’nin iyi idare edilebileceğine inanmıyoruz. Atatürk'ün
milliyetçilik konusundaki görüşlerine bağlı Türk Milliyetçiliği
anlayışımız, icraatımızın temel düşüncesini teşkil edecektir.

Muhafazakarlık anlayışımız, milli, manevi ve ahlaki değerlerimize,
kültürümüze, tarihimize, örf adet ve geleneklerimize bağlılığımızın bir
ifadesidir. İyi olanın, güzel olanın, kıymetli olanın muhafazasıdır.
Asla tutucu, mutaassıp ve yeniliklere kapalı değiliz. Aksine,
ilerlemeye açık, medeni, müreffeh, büyük ve kudretli bir Türkiye, en
büyük emelimizdir. Türkiye’yi, yepyeni, kavgasız, ileri ve modern bir
ülke haline getirmeye azmetmiş olarak işe başlıyoruz. Hükümetimiz
sosyal adaletçi bir hükümettir.

Sosyal adaletçilik, sadece belirli ideolojilerin, peşin hükümlü,
kalıplaşmış formüllerin inhisarında değildir. Sosyal adaletçilik,
fukaranın yanında bulunmak, lafla olmaz. Bizim programımız, 'Ortadirek'
dediğimiz işçi, memur, esnaf, çiftçi ve emekliye müşahhas, pratik ve
gerçekçi çareler getiren sosyal adaletçi bir programdır.

Aziz milletimizin mukaddes addettiği değerler sosyal adaletçiliğe en
büyük önemi vermektedir. Bizim kıymet hükümlerimiz içinde, komşusu aç
yatarken tok uyumanın kötülüğü vardır. Kişinin kendi nefsi için
istediğini bir başkası için de istemesi şart koşulmuştur. Bir bedenin
uzuvları gibi toplumdaki fakir-fukaranın ızdırabının toplumun tamamını
tesiri altına alacağına inanılmıştır.

Türk toplumunu yaşatan, bütün siyasi, sosyal ve ekonomik krizlere
rağmen dipdiri ayakta tutan bu sosyal değerler, ekonomik tedbirlerle de
desteklenince, sosyal adalet, sosyal güvenlik ve sosyal barış
sağlanacaktır.

İlk hedefimiz, aşırı enflasyonu kontrol altına alarak dar gelirlinin
belini büken pahalılığı önlemek için fiyat artışlarını
yavaşlatmaktadır. Aşırı enflasyonun olduğu her ülkede gelir dağılımı
hep fakirin, dar gelirlinin aleyhine gelişmiştir. Enflasyonu yüzde
onların altına indirmedikçe gelir dağılımını düzeltemeyiz. Bu bakımdan,
hakiki ve gerçekçi sosyal adalet anlayışına sahip hükümetimizin ilk
hedefi, enflasyonla her ne pahasına olursa olsun mücadele etmektir.

Sayın milletvekilleri, Hükümetimiz, rekabete dayalı serbest pazar ekonomisini esas almaktadır.

Bizim uygulayacağımız ekonomik politikalar, bize has, bizim şartlarımıza uygun politikalar olacaktır.

Hükümet olarak hiçbir zaman enflasyonla mücadele politikamızdan taviz
vermeyeceğiz. Çünkü vereceğimiz her taviz, enflasyonun bir puan bile
artması, orta direğin aleyhinedir.

İktisadi gelişimin hızlandırılması, sosyal dengenin iyileştirilmesi,
fertlerin kabiliyet ve çalışmalarına göre gelişme arzularının teşvik
edilmesi, gruplar arasındaki gelir dağılımı farklılıklarının pratik
ölçüler içinde azaltılması, bölgeler arası gelişmişlik farklılıklarının
asgariye indirilmesi, fakirliğin kaldırılarak refahın
yaygınlaştırılması iktisadi gelişme politikamızın esaslarını teşkil
eder.

Toplumdaki çeşitli grup menfaatlerinin bir bütünün tamamlayıcı
unsurları olduğuna, bunların ahenkli bir şekilde milli menfaatler
çerçevesinde birbiriyle telif edilebileceğine inanıyoruz.

Ekonominin tabii kanunları içinde gelişmesini sağlamak üzere, ülke
menfaatleri doğrultusunda müdahale ve tehditlerin asgariye indirilerek,
rekabet şartlarının hakim kılındığı serbest pazar ekonomisinin
uygulanması ekonomik sistem tercihimizdir. Büyük halk kitlelerine
yeterli, kaliteli ve ucuz mal ve hizmet sunulmasının en iyi şekilde bu
sistem içerisinde mümkün olabileceğine inanıyoruz.

Sayın üyeler, iktisadi kalkınmada devletin esas fonksiyonu tanzim
edici, fertlerin ve kuruluşların iktisadi münasebetlerini düzenleyici,
ihtilafların halli, iktisadi istikrarın sağlanmasına matuf sık sık
değişmeyen kaideler koyması ve engellerin kaldırılarak verimin
yükseltilmesidir.

Devletin tanzim edici ve yönlendirici fonksiyonu genel seviyede olmalı, detaylara müdahale edilmemelidir.

İktisadi kalkınmada devletin doğrudan yürüteceği faaliyetler genel
olarak bütün millete hizmet veren, esas itibariyle alt yapı
mahiyetindeki işlerin yapılmasıdır.

Bütün milletin istifadesine açık olabilecek orman, su, maden, enerji
gibi sahalar devletin varlığı olarak düşünülmelidir. Bahis konusu tabii
kaynakların mülkiyeti devlet tasarrufunda olmak1a beraber, geliştirme
ve işletme hakları devletin koyacağı esaslar içinde fertlere veya
fertlerin bir arada kuracağı teşebbüslere bırakılabilir.

Devlet sanayi ve ticarete ana prensip olarak girmemelidir. İstisna
olarak geri kalmış bölgelerde sınai tesisler kurabilirse de bu
teşebbüsler kısa zamanda millete devredilmelidir.

Sanayi ve ticarette devletin esas rolü tanzim ve teşvik edici
olmasıdır. İktisadi faaliyetlerde devlet vatandaşın rakibi değil,
aksine ona hizmet eden, gelişmesini kolaylaştıran bir yardımcıdır.

Sanayi, tarım ve ticarette mal ve hizmet üretiminin en süratli ve
verimli şekilde yapılabilmesi, fertlerin kabiliyetlerini ve teşebbüs
güçlerini iktisadi gelişmenin temel unsuru sayan bir sistem içinde
mümkün olabilir. Hür teşebbüsü meydana getiren ferdi işletmeler,
kooperatif ve şirketler sistemin teme1 uygulama vasıtalarıdır.

Aziz milletvekilleri, iktisadi ve sosyal gelişmenin hedefi insanların
daha mutlu hale gelmesine, insanların yücelmesine yöneliktir. Kalkınma
insan içindir. Adalet ve hürriyet insan içindir. Demokratik rejim,
insan hak ve hürriyetlerinin en iyi şekilde korunması içindir.
Temelinde insana sevgi ve saygının, insana hizmetin esas alınmadığı hiç
bir hareketin anlamı yoktur.

Ülkemiz, insanımızın çalışkanlığı ve kabiliyeti, tabii kaynakları ve
coğrafi avantajlarıyla gelişmişliğin zirvesinde yer almaya layıktır. Bu
cennet vatan, tarih boyunca dünyanın en ileri medeniyetlerini bağrından
çıkarmanın haklı gururuna, bu Aziz Millet de gelişmiş ve medeni olmanın
tarihi tecrübesine sahiptir.

Milletler arasındaki medeniyet yarışında geri kalmamızın meşru ve makul
bir sebebi olamaz. Milletimize doğru hedefler gösterildiği, önüne
konulan manialar kaldırıldığı, birlik ve beraberliği bozulmadığı
müddetçe aşamayacağı engel, çözemeyeceği mesele yoktur.

Bir taraftan sosyal ve iktisadi meselelerimizi çözmeye uğraşırken,
gelişmiş ülkelerle aramızdaki farkın tedricen kapatılmasını da ihmal
edemeyiz. Türkiye'nin kendi kabuğuna çekilmiş, sadece kendine yeterli
bir ülke olması hoş görülemez. Böyle bir yaklaşımda kalkınmanın hızı
yavaş, maliyeti yüksektir.

Sayın üyeler, toplumumuzun tam anlamıyla hemfikir olduğu hususun kalkınma ve huzur olduğunu biliyoruz.

Kalkınma bir bütündür. Sosyal ve iktisadi gelişme arasında ahenk ve
dengenin sağlanması kalkınmanın temel şartıdır. Hükümetimizi,
meselelerimizde iktisadi politikanın ağır bastığının şuuru içerisinde,
hedefleri ve araçları birbiriyle ahenkli bir iktisadi politikanın
takibini zaruri görmektedir.

İstikrar içinde gelişen bir ekonomide sosyal meseleler daha kolay, daha
süratli çözülür. Huzursuzluğu meydana getiren sebeplerin büyük bir
kısmı kendiliğinden ortadan kalkar. Büyük Atatürk'ün ifade ettiği gibi,
“Hiç bir zafer iktisadi zaferlerle taçlandırılmadıkça kalıcı ve devamlı
olamaz.”

(Başbakan Turgut Özal, 1. Özal Hükümeti Programı’ndan)

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0341

Başbakan Turgut Özal Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde oy kullanırken..


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0348


Başbakan Turgut Özal yurt gezilerinde..


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0349

Başbakan Turgut Özal yurt gezilerinde
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:23 pm

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0344

Başbakan Turgut Özal ve eşi Semra Özal bir yurt gezisinde




Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0352

Başbakan Turgut Özal denetlemede..


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0358


Başbakan Turgut Özal İbrahim Tatlıses ile şarkı söylerken..

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0363


Başbakan Turgut Özal Ankara Altınpark’ta



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0375


Cumhurbaşkanı Kenan Evren Yurt Gezisinde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0371


Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Nikolai Chavusesku










Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0365

Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Yıldırım Akbulut



Alıntı:
ANAP İKTİDARI


I. Özal Hükümeti (13.12.1983-21.12.1987): Genel seçimler sonrasında
Cumhurbaşkanı Kenan Evren, hükümeti kurma görevini İstanbul
Milletvekili Turgut Özal'a verdi. 24 Aralık 1983'te yapılan
güvenoylamasında kullanılan 393 oyun 213'ü kabul, 115'i ret, 65'i
çekimser çıktı. Hükü-met, 1987'de yapılan genel seçimler nedeniyle sona
erdi. Bu dönemde TBMM Başkanlığı’nı Nec-mettin Karaduman yaptı.

II. Özal Hükümeti (21.12.1987-09.11.1989): Genel seçimler sonrasında
Cumhurbaşkanı Kenan Evren, hükümeti kurma görevini İstanbul
Milletvekili Turgut Özal'a verdi. 30 Aralık 1987'de yapılan
güvenoylamasında, kullanılan 443 oyun 290'ı kabul, 153'ü ret yönünde
çıktı. Başbakan Özal'ın 9 Kasım 1989'da Cumhurbaşkanı seçilmesiyle
hükümet sona erdi. Daha sonra Başbakan olarak siyaset sahnesine çıkacak
olan Yıldırım Akbulut, 1. Özal Hükümeti döneminin TBMM Başkanı’ydı.

Akbulut Hükümeti (09.11.1989-23.06.1991): Başbakan Turgut Özal
Cumhurbaşkanı seçilince, Başbakanlık görevinden ayrıldı. Cumhurbaşkanı
Özal, hükümeti kurma görevini, Erzincan Milletvekili Yıldırım Akbulut'a
verdi. 15 Kasım 1989'da yapılan güvenoylamasında kullanılan 373 oyun
278'i kabul, 95'i ret çıktı. 73 milletvekili oylamaya katılmadı. 15
Haziran 1991'de yapılan ANAP Olağan Büyük Kongresi'nde Mesut Yılmaz'ın
ANAP Genel Başkanı seçilmesiyle Akbulut, Başbakanlıktan ayrıldı.

I. Yılmaz Hükümeti (23.06.1991-20.11.1991): Hükümeti kurma görevi,
Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından Rize Milletvekili Mesut Yılmaz'a
verildi. 5 Temmuz 1991'de yapılan güven-oylamasında kullanılan 418 oyun
265'i kabul, 153'ü ret çıktı. 1991 erken genel seçimleri nedeniyle
hükümet sona erdi. 1989-1991 yılları arasında yani Akbulut ve 1. Yılmaz
hükümeti döneminde TBMM Başkanı İsmet Kaya Erdem oldu.







Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0366

Başbakan Mesut Yılmaz tatilde
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
Admin
SİTE KURUCUSU
 SİTE  KURUCUSU
Admin


Erkek
Mesaj Sayısı : 288
Doğum tarihi : 06/12/87
Yaş : 36
Nerden : uşak
İş/Hobiler : internet
Lakap : SİTE SAHİBİ
Kayıt tarihi : 05/08/08

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz Empty
MesajKonu: Geri: Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz   Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz EmptySalı Ağus. 26, 2008 8:23 pm

1989-1991 Yılları Arası
DYP-SHP ve DYP-CHP Koalisyonları Dönemi



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0412


Başbakan Süleyman Demirel D.Y.P Grup Toplantısında





Alıntı:
VII. Demirel Hükümeti (20.11.1991-25.06.1993): 1991 erken genel
seçimleri sonrasında hükümeti kurma görevi Cumhurbaşkanı Turgut Özal
tarafından Isparta Milletvekili Süleyman Demirel'e verildi. Demirel,
DYP ve SHP'nin katılımıyla bir koalisyon hükümeti kurdu. 30 Kasım
1991'de yapılan güvenoylamasında kullanılan 444 oyun 280'i kabul, 164'ü
ret çıktı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünden sonra, 16 Mayıs
1993'te Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı seçilmesi ile hükümet istifa
etti.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0422

Başbakan Süleyman Demirel ve K.K.T.C Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş



Başbakan Süleyman Demirel yurt gezisinde


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0413

Başbakan Süleyman Demirel TBMM'de..


Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0421

Süleyman Demirel ile Hüsamettin Cindoruk

Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0417


Başbakan Süleyman Demirel yurt gezisinde...


1980 Sonrası Türkiye Ekonomisi

Alıntı:
Uzmanlara göre söz konusu istikrar programı(24 Ocak 1980) ile ihracatın
ve döviz gelirlerinin artırılması, enflasyonun kontrol altına alınması
ve ekonominin dışa açılarak uluslararası rekabet ortamına uygun dinamik
bir yapıya kavuşturulması amaçlanmıştır. İstikrar Programı ile
öngörülen başlıca tedbirler şunlardır.

- Döviz gelirlerini artırıcı tedbirler,

- İthalatın libere edilmesine yönelik tedbirler,

- Fiyat oluşumu ile ilgili tedbirler,

-Yabancı sermaye ile ilgili tedbirler,

- İdari tedbirler,

- Para politikası ile ilgili tedbirler.

Döviz Gelirlerini Artırıcı Tedbirler:

24 Ocak 1980 tarihinde, Türk Lirası dolar karşısında yaklaşık yüzde 49
oranında devalüe edilerek dolar kuru 47 TL'den 70 TL'ye çıkarılmıştır.
1 Temmuz 1981'den sonra ise günlük kur ayarlamalarına başlanmıştır.

İhraç ürünlerine dış pazarlarda rekabet gücü kazandırılması ve
ihracatta sanayi mamullerinin payının artırılması amacıyla yeni
teşvikler uygulamaya konmuştur.
Bu uygulamalar sonucunda ihracat gerek döviz getirisi açısından gerekse
miktar açısından üç yılda iki katına yakın artmış, ihracatın GSMH
içindeki payı 1979'da yüzde 4,1'den 1982'de yüzde 10,5'e yükselmiştir.
Aynı dönemde ithalatta alınan damga vergisinin oranı yüzde 25'ten yüzde
1'e indirilmiştir.

24 Ocak kararlarının en önemli ve belirleyici öğelerinden biri fiyat
politikalarının piyasa koşullarında belirlenmesidir. Bu çerçevede fiyat
denetimi ile ilgili komisyonun görevine son verilmiştir. Kamu kesiminin
ürettiği mal ve hizmetlerin fiyatı yüzde 100-400 arasında artırılarak,
temel malların kapsamı sınırlanmıştır. Gübre, kömür, elektrik, demir ve
denizyolu "yük" taşımacılığı dışında kalan tüm mal ve hizmetlerin
fiyatının ilgili kamu kuruluşu tarafından serbestçe saptanabilmesine
imkan tanınmıştır.

İstikrar programında iç pazarın rekabete açılmasının gerekliliği belirtilmiştir.

Yabancı sermaye girişini özendirmek amacıyla ise yönetimsel ve yasal
düzenlemelere gidilmiştir. Yabancı Sermayeyi Teşvik Kararı (6224
sayılı) ve Çerçeve Kararnamesi doğrultusunda daha sonra çıkarılan
kararlarla yabancı sermaye teşvik edilmiştir. 1980'de 97 milyon dolar
olan yabancı sermaye girişi izni, 1981 yılında 337 milyon dolara
yükselmiştir.

Faiz oranlarının piyasa koşullarına bırakılması ile faiz oranları hızla
artmış, 1 Temmuz 1980 tarihinden sonra kredi faizleri ile vadeli
tasarruf mevduatı faizleri tümüyle serbest bırakılmıştır.

24 Ocak istikrar programında hedeflendiği gibi para arzı artışı oranı
ilk üç yılda giderek azaltılmıştır. Bunda Merkez Bankası kredilerinin
önceki yıllara oranla daha az kullanılması etkili olmuştur. Bankalar
sistemi aracılığı ile kaynak yaratılmaya başlanmasıyla kamu kesimi
yerini özel sektöre bırakmaya başlamıştır.

GSMH içerisinde kamu harcamalarının oranı yüzde 27-28'den, yüzde 20-21
dolayına inmiş, kamu gelirlerinin GSMH'ya oranı da vergi düzenlemeleri
sonucu yüzde 18 dolayına yükselmiştir. 1 Ocak 1981'de yürürlüğe giren
yeni vergi düzenlemeleriyle gelir dilimleri yeniden düzenlenerek
ücretli kesim üzerindeki vergi yükü azaltılmıştır. Sermaye
ortaklıkları, kooperatifler ve vakıf gibi kuruluşlardan alınan
vergilerde de yeni düzenlemeler yapılarak ortaklıkların pay sahiplerine
dağıttıkları karlar üzerinden alınan vergi oranları azaltılmıştır.
İhracata yönelik mal ve hizmetleri üretenler ve ihracatçılar için özel
istisna ve bağışıklıklar getirilmiştir. Ek olarak, taşınmaz mal
alım-satımıyla dayanıklı tüketim mallarının alım-satım vergisi ve
yıllık vergiler artırılmıştır.

1984 yılında, kur politikalarında esneklik sağlanmıştır. 1986 yılının
sonlarına doğru kur belirleme sistemi yeniden gözden geçirilmiş ve
bankaların, döviz satış kurunda T.C. Merkez Bankası kurunu aşmamak
koşuluyla döviz alış kurlarını serbestçe belirleyebilecekleri
açıklanmıştır.

Bu dönemde ithalat rejiminde önemli değişiklikler yapılmıştır. 1984
yılında I ve II sayılı Liberasyon Listeleri yürürlükten kaldırılmış ve
tamamen yeni bir sisteme geçilmiştir. Yeni sistemde ithali yasak olan
mallara "İthaline Müsaade Edilmeyen Mallar Listesi"nde yer verilirken,
ithali izne tabi mallar "Müsaadeye Tabi Mallar Listesi"nde
gösterilmiştir.

Ekonominin tümünü kapsayan bu İstikrar Programı başarıyla uygulanmış ve
1980-1987 döneminde olumlu gelişmeler kaydedilmiştir. Bu gelişmeleri şu
şekilde özetleyebiliriz; 1980 yılında reel GSMH büyüme oranı negatif
yüzde 2,3 (yeni seri) iken, 1982 yılında yüzde 3,1, 1984 yılında yüzde
7,1, 1985 yılında yüzde 4,3 olarak gerçekleşmiştir. 1986 yılında iç
talepteki artış ve petrol fiyatlarındaki düşmenin yarattığı uygun
koşulların da katkısıyla büyüme hızı hedefin üzerinde gerçekleşmiştir.
Bu süreç 1987 yılında da devam etmiş, 1986 yılında yüzde 6,8'i bulan
büyüme hızı izleyen yıl yüzde 9,8 olmuştur.

Ekonomik büyüme oranlarında görülen bu artış kamu kesimi
yatırım-tasarruf farkının artmasına neden olmuştur. Kamu kesiminin
borçlanma gereği ise 1980 yılında GSMH'nın yüzde 8,8'i (yeni seri) iken
1983 yılında GSMH'nın yüzde 6'sı, 1986 yılında GSMH'nın yüzde 3,7'si,
1987 yılında ise GSMH'nın yüzde 6,1'i olarak gerçekleşmiştir. Bu
dalgalanma, piyasalarda arz-talep dengesizlikleri yaratarak enflasyon
hadlerinin yükselmesine neden olmuş ve 1981-1987 yılları arasında
deflatör ortalama olarak yüzde 38 artarken, 1988 yılında yüzde 69,7
seviyesine çıkmıştır. Kişi başına milli gelir ise 1980 yılında 1.539
dolar iken 1987 yılında 1.636 dolara yükselmiştir.

1980 yılında yüzde 17,2 (yeni seri) olan kamu gelirlerinin GSMH
içindeki payı 1983 yılında yüzde 16,5, 1985 yılında yüzde 13,0 ve 1987
yılında yüzde 13,9 olarak gerçekleşmiştir. 1980 yılında yüzde 20,3
(yeni seri) olan kamu harcamalarının GSMH içindeki payı 1983 yılında
yüzde 18,8, 1985 yılında yüzde 15,3 ve 1987 yılında yüzde 17,4 olarak
gerçekleşmiştir.

1980'li yıllarda uygulanan liberal politikalar sonucunda dış ticaret
hacmi hızla genişlemiştir. 1980 yılında 2.9 milyar dolar olan
ihracatımız 1987 yılında 10.2 milyar dolara ulaşarak yaklaşık 4 kat
artmıştır. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 1980 yılında yüzde 30
seviyesinden 1987 yılında yüzde 72'ler seviyesine yükselmiştir.

İhracattaki kompozisyonda da hızlı bir değişim meydana gelmiş ve sanayi
ürünleri ihracatı hızla artarak toplam ihracatın içerisindeki pay yüzde
70'ler seviyesine yükselmiştir. İhracatın pazar açısından analizi
yapıldığında ise en büyük pazarın Avrupa Birliği ülkeleri olduğu
görülmektedir.

1971-1980 döneminde Türkiye'ye gelen toplam yabancı sermaye tutarı 100
milyon dolar civarında iken, 1980 yılından itibaren hızla artmıştır.
1981 yılında izin verilen yabancı sermaye tutarı 337 milyon dolar iken
bu tutar 1987 yılında 655.2 milyon dolara yükselmiştir. 1980 yılında
yüzde 8,5 olan hizmetler sektörünün toplam yabancı sermaye izinleri
içerisindeki payı, 1987 yılında yüzde 52,9'a yükselmiştir. Fiili
yabancı sermaye girişi ise 1980 yılında 35 milyon dolar iken 1987
yılında 239 milyon dolara yükselmiştir.Yabancı sermayeli kuruluşların
sayısı ise 1980 yılında 78 iken 1987 yılında 836'ya yükselmiştir.

1986-1989 döneminin ilk yarısında ekonomide canlılık, ikinci yarısında
ise durgunluk görülmüştür. 1986 yılında iç talepteki artış, petrol
fiyatlarındaki düşmenin yarattığı uygun uluslararası koşulların da
katkısıyla ekonominin hedeflenen uzun dönem büyüme hızının üzerinde
büyümesine yol açmıştır. Bu süreç 1987 yılında da devam etmiş ve büyüme
hızı yüzde 9,8 olarak gerçekleşmiştir.

1987 yılında Türkiye'nin ihracatı 10 milyar dolar, ithalatı ise 14
milyar dolar olarak gerçekleşmiş ve dış ticaret açığı 4 milyar dolara
ulaşmıştır. Bu yıl cari işlemler dengesindeki açık 1986 yılına göre bir
düşüş kaydederek 806 milyon dolara inmiştir.

1988 yılına kadar bu politikaları başarıyla uygulayan Türkiye, mevcut
kurulu kapasitesini artıramaması ve kısa ömürlü sermaye stokunu
yenileyememesi nedeniyle dur-kalk diye tanımlanabilecek istikrarsız bir
büyüme ortamına girmiştir. 1988 ve sonrasında, ödemeler dengesindeki
olumlu gelişmeler dışında, işsizlik yüksek seviyesini korumuş, bütçe
açıkları artmış ve buna paralel olarak fiyat artışları hızlanmıştır.
1989 yılında bu gelişmeler paralelinde toptan eşya fiyatları endeksi
yüzde 63,9 oranında artarken, reel GSMH büyüme hızı yüzde 1,6 oranında
gerçekleşmiştir.

Plan döneminin son yılında, kamunun, alt yapı yatırımlarında belli
hedeflere ulaştıktan sonra bu alana yönelik kaynak tahsislerini
azaltması, cari işlemler dengesinde elde edilen fazla, yeni bir
ekonomik döneme geçişe imkan vermiştir.



Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz 0429

Cumhurbaşkanı Turgut Özal ve Başbakan Süleyman Demirel..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://yeni.forum.st
 
Fotoğraflarla Demokrasi Tarihimiz
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Yeni Forum
 :: ULU ATAMIZ ve ÇANAKKALE :: Tarih :: Türkiye Tarihi
-
Buraya geçin: